..Aşkım..
Daha Yokluğunun İkinci Akşamındayım
Öyle dolu, öyle doluyum ki.
İçim dışım bir tuhaf..
Tuhafları oynuyorum sanki
Ekmek gibi, su gibi
Kanayan yaraya tuz basar gibi; yokluğun..
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Tam bir tasvir-i hal olmuş şiiriniz,çok güzel içten seslenişler ve dostlarınızın şiirinizin manasına atıfları da ayrı bir tad katmış.Yürek sesiniz hiç susmasın...
Askerin özlemi ha :) Sevgilere Saygıyla
Fatma Hatun Esen
Öf asker olmuş da özlemiş mi sevdiğini::)).. özlemiş de şiirler yazmış sevdiğine::))) .. çok beğendim ..sevgi dolu olmuş.. özlem kokulu .. çok güzeldi.. saygılar sunuyorum perinur olgun
şiirlerinize hiç bakmamıştım..kıskandım ben hiç böyle sevilmedim..en güzel sevgidir yüreğinizdeki hep böyle ruhunuzle sevin...
Tebrikler okuduğum en güzel şiirinizdi ...askerlik yazdırınca farklı oluyor galiba ...tebrikler...saygılar...
*..Daha Yokluğunun İkinci Akşamındayım..
..Aşkım..
Daha Yokluğunun İkinci Akşamındayım
Öyle dolu, öyle doluyum ki.
İçim dışım bir tuhaf..
Tuhafları oynuyorum sanki
Ekmek gibi, su gibi
Kanayan yaraya tuz basar gibi; yokluğun..
Sağ yanım hasret, sol yanım özlem
Anlaşılan yine heryanımda deprem..
..Gülüm..
Ranzamdan bakınca koğuşa
Bir ses, bir gürültü, patırtı..
Kimin ne dediği belli değil.
Bende ise tam tersi..
Mesafeler avare, arzular şellale..
Sensizliğin sessizliği hakim
Zulamda yırtık bir resmin
Yakından bakınca sen, uzaklaştırınca el
Hassas gözlerimde, gözyaşım sel sel..
ERDAL BEY ;
sevmek adına
duyarlı ve akıcı şiirinizi beğenerek okudum........kutlarım sevgi dolu yüreğinizi...tam puan...sevgiyle kalın...saygılarımla...ibrahim yılmaz.
Yokluğun dökülür
gittigin ilk günün akşamında
canim alisamadim
hazan mi vurdu beni
yoksa vurgun mu
yaralimiyim anliyamadim
Hani sen gittinya
icime doldu ince bir sizi
aha suram da bir agri kopuyor
yanginlarin alevleri sariyor ruhumu
bu bir serap mi
gercek mi bu yasananlar
hayal mi anliyamadim........Fatimâ Hümeyrâ Kavak
..Canım..
Yine de arıyorum leylam seni
Senin için ölmezim yok, ölsemde olur
Senin için olmazım yok
Seviyorum herşeyden çok
Dedimya cancağazım
Daha Yokluğunun İkinci Akşamındayım..
DESENE ŞAİR NİCE AKŞAMLARDA NİCE ŞİİRLER DÖKÜLECEK ONUN YÜREĞİNE...
GÜZELDİ .. KUTLARIM...
Muhteşem olmuş yüreğinize sağlık.
çok güzel dizeler gönülden kopmuş gelmiş belliki.yüreğinize mutluluk kaleminize renkler dilerim değerli arkadaşım.
Bu şiir ile ilgili 54 tane yorum bulunmakta