Eskimiş bir acının kapısındayım bu gün
Önüme dikilmiş çocukluğum kanlı bir defterle beni bekliyor
Korkarak bakıyorum yüzüne, hüzünle bakıyor yüzüme.
Gel diyor, kapanmayan hesapların ; kanayan yaraların bekliyor
İtiraz ediyorum ona, annesine karşı koyan küçük bir çocuk gibi
Ağlıyorum sanki daha önce hiç ağlamamış gibi
Nefesim acı bir yumruya kör bir pusuyla yenik düşerken
Düşü veriyorum Umut mavisi bulutların gökyüzünden
Vedalaşıyorum gülüşlerimle katran karası bir gecenin içinden
Çocukluğum bir gardiyan gibi tutuyor kolumu tenimdeki derin izlerin üstünden
Ve kabullendiğim kaderimle soruyorum gayri ihtiyari -cezam ölüm mü gerçekten?
Çocukluğum önde ben arkada dikenli bir patikadan ilerlerken
Tiz bir kahkaha sesi çınlıyor zihnimin derinliklerinden
Ölüm mü korktuğun yoksa kaderin mı kaçtığın gerçeklerinden
Kelimeleri tenime birer kurşun gibi isabet ederken
Şah damarımı delip geçen bir bıçağın gölgesinden, gözlerimde görüyorum çaresizliği
Ve ölüyorum sanki daha önce hiç ölmemiş gibi.
Jülide AslanKayıt Tarihi : 12.4.2021 23:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!