Daha Kaç Yıl Beklemeliyim Seni Sevdam

Daha kaç mevsim…
Kaç mevsim açmalıyım takvim yapraklarında seni
Kimlere sormadım ki
Dağlara,taşlara
Yıldızlara,kuşlara
Bulutlara, yağışlara
Daha kaç mevsim…
Kaç mevsim beklemeliyim seni bu sancılarda
Kitap gibi açıp,okumalıyım
Yazmalıyım mısralarda
Dalından düşmüş bir serçe yüreğim
Ağır ve kasvetli bir bulutlu mevsimde tenim
Durgun yorganlar,çarşaflar,yastığım ıslak
Bir barışık başım,bir karışık uykuyla
Hangi renge vurmalıyım
Gökkuşağım kayıp sen kayıp
Yitirilmiş bir göz yaşı
Kırılmış bir baş yanı başına düşmüş
Tenimden çalınmış bir busenin sesi
Daha kaç mevsim dövünmeli zaman,
Kaç mevsim…?
Bu özlemin gölgesinde,
Tenim solgun gezinsin bu şehir de
Gözlerim gözlerinin esiri
Ne güzel gül bahçesiydim oysa eskidim şimdi
Bir damla gül kurusu hasretim
Şimdi bir gariplik var içim sahnesinde
Boz kırlar at başı
Kırbaçların sesi kulak kesimi
Kaç mevsim geldi geçti
Sevdam söyler misin
Bu gelmez söz verdiğin bahar mevsimi…
Artık demir almak günü gelmişse,
Gel al
Dokun alın çatıma
Ya da çarpsın elin tersi
Zaman dursun kapısı aralık
Bardaktan dökülürcesine kanım vursun yere
Tüm suskunluğumun zinciri bozulsun seninle
Mavisi çalınmış bu gök yüzü
Bu deniz ellerimde
Daha kaç mevsim
Kaç mevsim sensiz seninle yürümeli,söyle..?