Daha dün
Yoksa çok mu önceydi
Hayır hayır daha dündü
Özgürdü bana ait ne varsa
Kalabalıklarda bile kahkaha gibi dolaşıyordum
Çiçek yaprağından süzülen çiy
Ya da
Rüzgara saklı rengarenk sayısız nefes
Ya da
Bir ben daha bulduğum buluşmalarda
Güneşten kopmuş alaz olup ışıldıyordum
Tepelerine bulutların meskenleştiği
Dumanlı başlarında heybet salınan
Gücü kuvveti dağ gibi bedenimle
Dağ yamaçlarınca dimdikken koca dalgalara
Bulut aşkını bir dalgaya okunamamış meydanların
Kuytulara kaçan çığlıklarındaki kör bıçak sancıları
Mehtap oynaşı yakamozları ararken sayıklayan sesim
Kayaları delip çıkan minik filiz saflığı kadar
Güç toplayamamışım
Uzaktan medet ummanın çaresiz sabırsızlığındaki
Ufuk gezgini bakışlarımla
Ve birden bulduklarımın şaşkınlığına atılan naralarla
Yüreğime emanet edilmiş
Dalga unutuğu çakıl taşlarından peydahlanmış ağır yükün bıraktığı
Adımlarıma saklı dev izlerin çarpması nazarıma
Dünümü aratır her yanda
Her birine ayrı isim verilmiş çakıl taşlarını
Geldikleri yere
Dalgaların sesine iade edebilme ümidi
Deniz feneri gibi çakar yıldızlardan
Ve Taş gibi ağırlığı sürüklerken ardım sıra
En üsttekine yönelir küskün sevincim
Ha uzandı uzanacak
Elimde kanatlarım
Yine kavuşunca tebessüme saklı
Mutluluk kokusunun uçucu hafifliğine
Kanatlarımı yerine takacağım
Ve maviye has sanılanın koynuna uçacağım
Unutmadım
Daha dün dediklerimi
Yeri gelecek bugün diye
Anacağım...
(21 09 2007)
Aslı DemirelKayıt Tarihi : 23.9.2007 00:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!