Kundakta bir asi bebek
Hiç durmaz aglardı
Nedendir niye bilinmez.
Birde oglan çocuğu;
ama o hep sesiz ve sakin.
Sonra hep el ele koşan
Hep yanyana olan iki kardeş.
Okul çantasıyla karda kışta kalmış.çamurlarda
Ayakkabasını kurtaramaya çalışan çocuk.
Karanlık loş sokaklar,
Kaderi degişmeyen köy
Sovuktan elleri üşümüş
Bağzande gözleri yaşlı.
Mavi bir önlüğün vardı
Beyaz dantelli yakan
Yımşak düz siyah saçlarında kurdelen
Okuldan gelince
Kırmızı etekli elbiseni giyerdin
Mavilerde kırmızılarda kızıma yakışırdı.
Kardeşine hiç kıyamazdın
En çokta onun için ağlardın.
Kahrolsun yoksulluk
Beni hep saga sola atardı,
bir lokma ekmeğe.
Hafta sonu gelirdim,elimde çanta
İçinde birkaç kirli çamaşır.
Teren lokomatifinin sis kokusu sinmiş.
Koşardın kardeşinle el ele
Beni sokakta karşılamak için
Resmi bir remzin vardı
Yabancılara karşı
Sert değildin; ama
cidiydin mesafeliydin.
Hafta sonları, bir şenlik başlardı
O vızırdayan Bal arılarının,
Sıra sıra dizili kovan aralarında
Cuma günü hep akşam olmasını beklerdiniz
Babamız gelecek diye.
Bağzan yolculuğum zor olurdu
Ülkemin kara yolu olmaz köylerinden.
Umudunuz yitmezdi,uyumaz beklerdiniz
Hiç ayrılmamı istemezdiniz yanınızdan
Ceketimin eteklerinden tutardınız
Baba gitme derdiniz.
Pazar günleri boyun bükme günleriydi
Kadere boyun egme günleriydi
Sabahtan çökerdi sıkıntısı
Boynunuz bükülürdü güneşin batımıylan.
Sonra köyden şehre göçüş
Bir sıkıntıda büyük şehirde başlamıştı
Kolay değildi köyden gelip.
Yabancı kalabalıga ayak uydurmak.
Bir sıkıntıda öyle geldi geçti
Sonra üniversiteye hazırlık
Yarı sovuk odalarda
Elinde kitap sabahlamak.
İki kardeş hep öyle yaşadınız hayatınızı.
Bir gün baba öğretmenliği seçecem
Çanakkale'yi yazayımı demiştin.
Bense hep aynı adamdım
Yaz ulan anasını satayım gitsin demiştim
Bir birdaha günlerce sormuştun
Hatta tercihinin son dakikasına kadar.
Nasibe bak Çanakkale çıkmıştı tercihine
Telofonda hüngür hüngür ağlamıştın
Doğrusu bende şok olmuştum
içim sıklımıştı, ama
Olsun be kızım yanına gelir giderim demiştim.
Kayseri'den hareket eden otobüs
Hoses anosunda bin km demişti
Senden çanakkale'de ayrıldığım anı hiç unutmam
Öyle dik öyle cesaretliydinki
Ben sana değil sen bana cesaret vermiştin.
Seninde unutman mümkün değil
Şu otbüs firmalarının hep aynı teranesini
İnsanları bir kaç kuruşa satmasını
Anen sinir krizi geçirmişti
Aylar önce bilet almana ragmen
Firmaların bir birine gönderip yolcu bileti satmasına.
Gece yarılarını beklemitik karda kışta.
Neyin nasıl olacagı belli olmadan.
Kadere inat başarmıştın
Dört yılda bir derstten bile kalmadan
Peşinden kapese
Hemen sonra öğretmen olarak atanman.
Kader kararlı insanlaradan intikammı alıyor ne
Yine atamanın göz yaşları içinde bidirmiştin telofonda
Bir Şırnak serüveni
Üç yılda öyle sürmüştü
Gülmeyi unutmuştuk cudi dağına bakmaktan.
Şimdi bizden uzaklarda
Yaşamaya alıştınmı ne
Uzakları tercih ettin kendine.
Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler
Diye Türkü yakılırda,
Aşrı aşrı memlekete
Kızlar gelin gitmesin diye yazılmazmı.
Ne zaman olanlar oldu
Ne zaman yaşandı yaşananlar
Daha dün gibi.
Ömer Tural - 10 - 2 - 2010
Ömer TuralKayıt Tarihi : 21.2.2010 20:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!