Yaşanan acı bir talan soygunun sonucu ortaya çıkmadı mı?
Ters bir eleştiri yaparak yeni bir deneme yapacağım.
Denenmiş yöntemler sonuç verir mi? Buna inananlar hala var mı?
Yeteri kadar yozlaşabilmiş değilsiniz demek ki! O hepimiz süratle yozlaşarak büyük bir başarıya ulaşabiliriz.
İnsanlığı yıkmak bu çağın gururu olur belki de! Ne dersiniz.
Muasır medeniyetler seviyesine çıkmak yerine ters yönde ilerleye ilerleye geldik buraya buradan geri dönmek hiç yakışır mı?
O zaman yeteri kadar yozlaştıran bir derinliğe götüreceğim sizi yüzleşmemek şartıyla.
Duyarsızlığın başlangıç noktasını nereden başlatmak gerekir?
Bir günde bu hale gelmediysek hangi süreçler bizi böyle kenara itti ve seyredin dedi diye de sormaktan bizi soğutarak uzaklaştırdı diye kim sorgulayacak?
Bunların yanıtlarını vermek gibi bir amacı yok bu çabanın, herkes bir zahmet kendi versin!
Sorgulatmayandan mı bekliyoruz? Yoklandı o niyet. Azıya almayı kafaya koymuş bir acımasız tutumdan bunu beklemenin de bir ibret olduğunu anlatmak istiyorum aslında.
Bu acıyı hissediyor ve bu soygundan daha fazlasını isteyenlerin yaşatmak istediği acıyı öngörüyor, hissediyor ve harekete geçebiliyor isen insansın dememi beklemiyorsun her halde!
Bir o kadar da suçlusun. Çünkü insanların ikiyüzlü hallerini yüzlerine vurarak onları utandırmaya çalışarak uyandırmak çabası ile büyük bir suç işliyorsun! Kendime söylüyorum sakın üzerinize alınmayın!
Kana, soykırıma, savaşa karşı çıkmakta nedir? Bu çağın gerçeği olmayan değerleri savunmak sana mı kalmış?
Dostoyevsky acıyı hissedebiliyorsan insansın noktasında bir tespit ile uyanışı başlatmıştı. Ve o gün bugündür o noktadan bir adım ileriye gidemedi insanlık bilinçaltı okuma konusunda.
Bugün acıyı hissedemeyecek kadar daha vahim bir duygusuz sorumsuzluk üretildi.
Bunu koruyup kollamak gerekir. Kolay kolay çıkmaz böyle bir durum her zaman ortaya.
Ne olduğunun farkında olmadan yaşayıp yaşamadığının farkında olmayan insana benzer yaratıklar yığını sorumsuzluklari ile doğal sevgi yaşamı düşmanlıklığı yapanlara adeta güç ve cesaret veriyorlar.
Sizde verin!
İnsana böyle bir çağda nefes almak acı veriyor iken siz tersini yaparak nereye varmak istiyorsunuz?
Biz kaybetsek bile etik aklak değerlerinden vazgeçmeden bu dünyadan geçeceğiz ve diyeceğiz ki değerini bilmediğiniz tek değer bizim ilkeli duruşumuzdu.
Ha işte heykeli de diktin yazının ortasına. İnsanları ilkeli olmaya zorluyorsun, biraz ayıp olmuyor mu? Bunca ayıbın yaşandığı bir zamanda!
Ayıp olsun diye yapıyorum zaten bunu. Onca ayıbın yanında ne ki bu?
Heyhat nafile ne işe yarar o zaman iş işten geçtikten sonra.
Zamanında anlamlı değil mi? Yapılması gerekenler!
Uyanmış insanla, sıradan vasatlık yan yana gelip ortak bir mücadele verene kadar sürer bu acı dolu yaşam.
Gerçek ile kendi içinde ve dış acımasızlık ile yüzleşme sürecidir yaşam.
Ya hiç bir tepki olmasaydı.
Nasıl bir anlamı olurdu bu anlam verme çabası içinde bile anlam verilemeyen sürece.
Bilinçaltı sınırlarını biraz fazla zorladım galiba. Özür dilerim. Bilinçaltı kör inanç ve soyguncu bir saldırı ile zorlanmış bir toplumdan.
♾️▪️Önder Karaçay ▪️♾️
Önder KaraçayKayıt Tarihi : 29.7.2025 09:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
▪️♾️▪️▪️TÜRK ▪️▪️♾️▪️
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!