Dağlık Karabağlıyım Şiiri - İshak Özlü

İshak Özlü
441

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Dağlık Karabağlıyım

Orada bir vatan var,yıllardır benim olan,
Onbeş yıl önceydi,bir gece vakti gelen,
Ermeni çeteleri,değil mi Türk’ü vuran.
Dağlık karabağ yasta,ben Türkoğlu Türk’üm be.

Karabağlı gardaşım,özbe öz vatanına,
Fatiha okumaya,gidemez mezarda yatanına.
Beşikteki bebene,kurşunlar atanına,
Kardeş denir mi cahil,biz Türkoğlu Türk’üz be.

Dağlık Karabağ yaslı,Can Karabağ ağlıyor.
Karabağ sürgünleri,bak karalar bağlıyor.
Bizim olan yerlerde,Ermeni'ler yaylıyor,
Nasıl Ermeni oldun,sen Türkoğlu Türk’sün be.

Dağlık Karabağlıyım,Yafesden beri Türk’üm,
Türk’ün Turan gülünü,canlandırmaktır ülküm.
İşgal altında esir,Karabağ gibi mülk’üm,
Ermeni'yim ne demek,Türkoğlu Türk'üm ben be.

NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE

İshak Özlü
Kayıt Tarihi : 29.1.2007 21:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Hrant bey'in cenazesinde; nüfusunda Türk yazıpta,Ermeni mezalimini unutarak kendini ERMENİ sayanların yaptığı densizlik Can Azerbaycan'da ve bende müthiş bir üzüntü yaratmıştır.Aslımızı ne olursa olsun inkar etmemeliyiz,sonunda ÖLÜM bile olsa.TÜRK'üz.Bizim için P.K.K.ne ise Can Azerbaycan için de Ermeni o'dur.Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım. onlar ermeni soykirimini dünyaya kabul ettirirken, bizlerde uzaktan sayin seyirciler olarak seyrediyoruz. Cenazede ermeniyiz diyen yalakalara sunulmustur Ben Ermeni değil Türküm Tarih; 26 Şubat 1992 Yer; Azerbaycan, Hocalı Elleri bir ağaca arkadan bağlanan hamile bir kadının başına dikilmiş olan iki Ermeni yazı tura atıyordu. Bu kanlı kumarı yaklaşık 100 yıl önce Anadolu toprağında Kars'ta Ağrı'da Van'da Erzurum'da da ataları oynamıştı. Onlardan duymuşlardı. Karnı burnunda çaresiz bir Azeri kadının doğumu oldukça yakın görünüyordu. Çaresiz kadın bir hazan yaprağı gibi titriyordu. Elbiseleri yırtık, ayakları çıplaktı... Ermenilerin uzun boylu olanı elindeki AK-47 model Rus yapımı otomatik tüfeğinin namlusuna monte edilen seyyar kasaturayı çıkartırken, diğeri elindeki demir parayı havaya attı: -Akçik, manç? .. (Kız mı, oğlan mı?) -Akçik... (Kız) Bu cevap üzerine 'oğlan' diyerek bahse giren Ermeni, elindeki kasatura ile hamile kadının karnını bir hamlede yarıp çocuğu çıkarttı. Kan bürülü gözleri bebeğin kasıklarına kilitlendi. -Tun şahetsar, ınger... (Sen kazandın, yoldaş) -Yes şahetsapayts ays bubrikı inç bes bidigişdana... (Ben kazandım ama bu bebek nasıl beslenecek?) -Mayrigı bedge gişdatsine. (Annesi besleyecek elbette) Bunun üzerine daha kısa boylu olan Ermeni, bir hamlede kasaturaya geçirdiği bebeği annesinin göğsüne yapıştırdı: -Mayrig yerahayin zizdur. (Çocuğa meme ver) Aynı dakikalarda Hocalı'nın başka bir semtinde tek kale futbol maçı hazırlığı vardı. İki kesik Azeri kadın başını kale direği yapmışlar, top arayışına girmişlerdi. Başı tıraşlı bir çocuk bulup getirdiklerinde ise Ermeni çeteci sevinçle bağırdı: -Asixn ma/, çimi yev bızdıge, aveg gındırnadabidi. Gıdıresek... (Bu hem saçsız hem de küçük, iyi yuvarlanır. Kopartın...) Aynı anda çocuğun gövdesi bir tarafa, başı da orta yere düşmüştü...Ermeniler zafer naraları atarak, kanlı postalları ile kesik çocuk başına vurarak kanlı bir kaleye gol atmaya çalışıyordu. Bu iki olay Hocalı'da bundan çok değil yalnızca 14 yıl önce yaşandı. Her iki olay da ermeni çetecilerin katliamlarına bizzat şahit olan görgü tanıklarının anlatımlarıdır. Ne yazık ki 26 Şubat 1992 günü binlerce Azeri türlü yöntemlerle vahşice katledilmiştir. Ajanslar, katliam haberini bütün dünyaya hızla geçerken, arşı titreten ağır bir vahşet yaşanan Hocalı halkından geri kalanlar ise çaresizlik içinde kıvranıyordu. Türkiye'de büyük bir dehşet uyandıran katliama ilişkin ilk görüntüler ise TRT aracılığı ile duyurulmuştu. Bütün olanları batılı gazeteciler, özellikle de New York Times belgeledi. 26 Şubat'ta güçlü silahlarla donatılmış Ermenistan silahlı kuvvetleri ile Hankendi'nde konuşlanmış bulunan Albay Zarvigarov komutasındaki 366'ncı Rus Motorize Alayı, Hocalı'ya saldırarak tarihin en vahşî katliamlarından birini yaptılar. 26 Şubat gecesi Rus motorize alayının tanklarından açılan top ve roket saldırıları ile Hocalı Havaalanı kullanılamaz hâle getirilerek kentin dış dünya ile ilişkisi de tamamen kesildi. Savunmasız kalan kente giren Rus destekli Ermeni askerleri, çocuk, yaşlı, kadın, bebek demeden birçok insanımızı vahşîce katlettiler. Ermenilerin işgal ettikleri Hocalı'da dehşet verici olaylar yaşandı. Canlı canlı insanların kafa derilerini yüzdüler, sağ olarak ele geçirdiklerini ise sistematik bir işkenceye ve tıbbî deneylere tâbi tutarak, insanlık dışı muamelelere maruz bıraktılar. Hızar ve testereler ile diri diri insanların kol ve bacaklarını kestiler. Genç kızların önce saçlarını, sonra da kafa derilerini yüzdüler. Babanın gözü önünde evladını, evladın gözü önünde babayı kurşunlara dizdiler. Kesik kafaları sepetlere doldurdular. Peki neydi bu düşmanlık? Ermenistan'daki okul duvarlarında asılan haritalarda Türkiye'nin 12 ili yer almaktayken, Ermenistan'ın bayrağında Türkiye hudutları içindeki Ağrı Dağı'nın resmi varken, Ermenistan Millî Marşı'nda 'Topraklarımız işgal altında, bu toprakları azat etmek için ölün, öldürün' denmekteyken, başkaca bir neden aramaya zaten gerek yok sanırım. Dağlık Karabağ Bölgesi'nde bulunan Hocalı'ya, eski Sovyet İttıfaki Silahlı Kuvvetleri'ne ait 366. Alay'ın desteği ile Ermeni Sılahlı Kuvvetleri tarafından düzenlenen saldırılar sonucu 613 Azerbaycan Türk'ünün hayatını kaybettiği resmî olarak açıklandı. Ancak kayıp sayısının bu rakamların çok çok üstünde olduğu bilinmektedir. 56 hamile kadın karnı yarılmış durumda bulunmuştur. Bu alçak saldırıda 487 kişi ağır yaralanırken, 1275 kişi ise rehin alınmış, geri kalan nüfus da bin bir zorlukla canını kurtarmış ancak bu olayın tahribatından ruhları ve hafızaları asla bir daha kurtulamamıştır. Şahitlerin anlattıklarını dinleyenler önce kulaklarına inanamadı. Fakat katliam sonrası Hocalı'ya girdiklerinde ise, görgü tanıklarının abartmadığını kısa sürede anladılar. Hocalı'da katliam bölgesini gezen Fransız gazeteci Jean-Yves Junet'nin gördükleri karşısında söyledikleri, katliamın boyutunu da anlatıyordu: 'Pek çok savaş hikâyesi dinledim. Faşistlerin zulmünü işittim, ama Hocalı'daki gibi bir vahşete umarım kimse tanık olmaz' Peki 26 Şubat 1992 günü yaşanan bu katliamın emrini kim vermişti; Ermenistan Devlet Başkanı sıfatını taşıyan Robert Koçaryan denilen kirli katilden başkası değildi. Yaptığı terör faaliyetlerinin oranı nispetinde terfi eden Taşnaksutyun örgütü liderlerinden Robert Koçaryan, 20 Mart 1996'da Ermenistan Başbakanı oldu. Karabağ'da barış istediği için aşırı milliyetçilerin tepkisine daha fazla direnemeyen Levon Ter Petrosyan istifa edince de 30 Mart 1998 yılında ondan boşalan Devlet Başkanlığı koltuğuna, 'Hocalı Katliamı' başsorumlusu olan azılı terörist Robert Koçaryan oturdu. Anadolu'nun güvercini, bir çok Türk'ten daha vatansever olduğuna inandığım Hırant Dink'e Allah rahmet eylesin. Ama 'Ben Ermeni değilim' Ne mutlu ki Türk'üm. _________________

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Alper Topalgökçeli
    Alper Topalgökçeli

    Toprak bedenimi sarsa
    Bayrak gönlümdeki yarsa
    Selam Edirne'den Kafkaslara
    Adım adım yürüyene

    Cevap Yaz
  • Afiq Ağdami
    Afiq Ağdami

    “Bir millet iki devlet”
    Gerçekleri dile getiren kaleminiz hiçç susmasın dileklerimle ...Bir Karabağ lı olarak şükranlarımı sunuyorum, değerli ağabeyim..
    Selamlar sevgiler Azerbaycan dan

    Cevap Yaz
  • Salim Erben
    Salim Erben

    Tanrı yolunu açık etsin kutlarım cesur kalemini
    güzel bir paylaşımdı

    Cevap Yaz
  • Gulnare Leman
    Gulnare Leman

    CANIM ABİM YAZAN ELLERİNE ,GÜZEL YÜREĞİNE ,KARABAĞLIYIM DİYEN DİLLERİNE BACIN KURBAN OLSUN.KARABAĞ BU GÜN DARDADIR,FERYATLA İNLİYOR ...AMMA BİLİYORUM Kİ SİZİN GİBİ VATAN OĞULLARI KARABAĞI ERMENİ İTLERİNDEN AZAD EDECEKLER.KANIMIZ YERDE KALMAYACAK .O GÜN GELSİNDE İNŞALLAH ..KUTLUYORUM CANİ GÖNÜLDEN .

    Cevap Yaz
  • Nazmiye Kayar
    Nazmiye Kayar

    Size katılıyorum.Meydanlarda avaz avaz biz ermeniyiz diye bağıranları çok yadırgamış ve bu yaptıklarını gerçekle bağdaştıramamıştım.
    Oysa Ermeniler Türk katliamı yapmamış mıydı?
    Yapmıştı!O halde neden Ermeniler sütten çıkma ak kaşık gibi muamele gördüler.Onlara yaranmak için neden bu türlü davranış sergilediler?Biz Türk'üz.
    Şanlı bir milletin,şanlı çocukları.Kendini bilen herkes
    bir yazarın,devlet adamının vs.öldürülmesine karşı çıkar,onaylamaz.Ama biz ermeniyiz diye de bağırmaz.Sayın İshak Bey;şiiriniz için ayrıca,bilgilendirici yazınız için de ayrıca teşekkür ederim.Korkunç bir vahşeti gözler önüne sermişiniz.
    İnsanlık dışı muameleleri hiç bir zaman anlayamadım.Anlam veremedim.Allah'tan korkan kimse bunları yapabilir mi?Bunlar Allah korkusu olmayan,insanlıktan çıkmış,nasibini almamış insanlar.Allah herkesi bu türlü insanlardan korusun,
    ve böyle insanlara benzemekten.Kaleminiz daim olsun,Saygılar.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (29)

İshak Özlü