Sen bilemezsin…
Kaç zaman geçti bu zindanda,
Kaç umut eridi buz tutan duvarlarında.
Sen bilemezsin..
Güle sevdalı bülbülün ağıdını,
Dil tutulup sözün tükendiğini,
Kan damlayan yaşın tutuşturduğu ateşi,
Semaya yükselen duadaki ellerin kan kustuğunu,
Sen bilemezsin…
Sen bilemezsin…
Viraneye dönmüş damlarda tüten barut kokusunu,
Binbir emeğin sermayesi fidanların toprağa hasretini,
Körpecik sevdaların henüz yeşermeden kıyımını,
Zamanın çilesini omuzlarında taşıyan acı sahiplerini,
Sen bilemezsin…
Sen bilemezsin…
Devrana ayak uyduran zavallı sefillerin kahpe mutluluğunu,
Batan her güneşin ardındaki karanlığa hasretlerini,
Kan emdikçe semiren kütüklerin kalpsizliğini,
Selam dururken bu kütükler, kara toprak yolcusu fidanlara
Ağıt gözyaşları değil dökülen, karanlığa hasret mutluluk yaşları onlar…
Sen bilemezsin…
Ey insan geçinen aslında hiç olan sefiller..
Ölümle karanlıklarınıza can değil kan taşıyorsunuz
Birgün o kanlar sizide boğacak…
Güneş doğacak asla batmamak üzere…
Keşke toprak olsaydık diyeceğiniz zaman yakındır
O günde kanlı ellerinizden kim tutacak…
Size hasret bekliyor cehennem ateşi,
Ebedi yurdunuzda saadet yok, serinlik hiç yok.
Sonsuza kadar pişmanlığınız yine ateşinizde yeşerecek
Eriyen canlarınız bu kez ölüme hasret kalacak
Ama ölüm öldürülmüştür artık, sizi ölüm bile kurtaramayacak…
Sizi ölüm bile kurtaramayacak….
Ebu Talha
21.06.2012
Eşkıya bölücü Dağlıca’da sekiz fidanımıza kıydı.. Allah’ın Laneti onların üzerine olsun…
Kayıt Tarihi : 23.6.2012 14:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
..Dalıca saldırısında bölücü eşkiya sekiz fidanımıza kıydı...Eli kanlı bu bölücü canilerin insan olmadıklarını biliyorum, biliyoruz...Allah'ın laneti onların üzerine olsun...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!