font face='Comic Sans MS' color='black' size='0,5'
Yamacı sarp, başı karlı dağlar hey!
Derdimi yüklesem çekebilmezsin.
Haline hapsolmuş, sırlı dağlar hey!
Ben gibi göz yaşı dökebilmezsin.
Ne var ki halinde, şükreyle dersen,
Gel bir yarışalım meydanda ersen,
Kanını, canını ırmağa versen,
Gözüm nuru gibi akabilmezsin.
Ben diyeyim, dinle beni, duy beni,
Sen anlarsın, kul anlamaz, oy beni,
Tependeki kar yerine koy, beni,
Yüreği kor gibi yakabilmezsin.
Gelene, geçene yol olan dağlar,
Köroğlu’na kanat, kol olan dağlar,
Tahammülü kat kat, bol olan dağlar,
Kula benim gibi bakabilmezsin.
Dağlar dert yüküdür, üsten bakılır,
Bir of çeksem, senin başın yıkılır,
Bağrına her türlü canlı sokulur,
Kaleli derdini sokabilmezsin.
Kayıt Tarihi : 6.2.2005 00:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiirinizde koçaklama havası var…”Hey” nidaları Dadaloğlu ve Köroğlu üslûbunu hatırlattı bana… Yeterlik eyleminin olumsuzunu Azeri Türkçesi’de ifade etmişsiniz…Bu manzumeye hoş bir şiirsellik katmış.Normal yazı dilinde bu şekilde kullanılmaz. “çekemezsin,dökemezsin,akamazsın,yakamazsın,bakamazsın,sokamazsın…” gibi…Fakat Anadolu’nun Türkmen obalarında bu ifade aynen kullanılır.Şiirselliğe katkı babında doğru bir tercih…
Şiiri mânâ bakımından incelersek çok şey söyleyebiliriz…Bir kere insanoğlunun çok büyük bir mükellefiyet içerisinde olduğunu dile getiriyor bu mısralar.. “Derdimi yüklesem çekebilmezsin” mısraı bunu çok veciz bir biçimde dile getiriyor.Rabbimiz kulluk vazifesini biz kullarına ağır bir yükümlülük olarak vermiştir.Ağır olduğu içindir ki mükâfatı da katmerlidir.
Şiirin tamamında teşhis(kişileştirme sanatı-insan dışındaki varlıklara insan özellikleri verme) sanatı vardır.Şâir, dağları bir insan gibi karşısına alarak onlarla dertleşmiştir.
“Gelene, geçene yol olan dağlar,
Köroğlu’na kanat, kol olan dağlar” mısralarında telmih(geçmişteki kişi ve olaylara atıfta bulunma) sanatı vardır.Burada Köroğlu’nun dağlardaki kahramanlıklarına gönderme yapılıyor.Aşağıdaki dörtlük hakikaten final niteliğinde…Üzerine roman yazsan yeridir..Yani o kadar derin…
“Dağlar dert yüküdür, üsten bakılır,
Bir of çeksem, senin başın yıkılır,
Bağrına her türlü canlı sokulur,
Kaleli derdini sokabilmezsin.”
Toplumdan bunalan insanlar hep dağlara sığınmışlardır.Allah dostları da dağlara çıkarak tefekkür ve çile nöbetleri tutmuşlardır.Fakat mühim olan dağda değil,şehirde derviş olabilmek ve derviş kalabilmektir.
Son zamanlarda büyük şâir Zülfikâr Yapar Kaleli’ye nazire yazmak moda oldu.Üstadın hoşgörüsüne sığınarak ve de haddimi aşarak Kaleli abimin son şiiri olan “Dağlarla Yarış” a bir nazire de ben yazacağım…İşte benim kırık dökük nazire babında dörtlüklerim…..
DAĞLARA NİDA!...
Karanlığı boğan nurlu dağlar hey!
İçimdeki sırrı bilebilmezsin
Hakk’a yakın,mahcup,arlı dağlar hey!
Ölmek istesen de ölebilmezsin
Geçen yolculara bağrını açsan
Doğan güne inat aydınlık saçsan
Aşkına karşılık ağular içsen
Yine ağyara dost kalabilmezsin
Yukardayım diye kasılıp durma
Geleceğe dair hayaller kurma
Sonradan başını taşlara vurma
İsrafil’e engel olabilmezsin
İnsanlıktan kaçıp sığındım sana
Kararsızım,bilmem gitsem ne yana
Nara yandı yürek,köz düştü cana
Şol bîmâra şifa salabilmezsin
Köroğlu’ya bağrını açan dağlar
Yüreğinden Resûller geçen dağlar
Hakka dönüp batıldan kaçan dağlar
Cihandan ukbaya göçebilmezsin
M.NİHAT MALKOÇ
Bir of çeksem, senin başın yıkılır,
Bağrına her türlü canlı sokulur,
Kaleli derdini sokabilmezsin.
Tebrikler Zülfikar Bey güzel ve karamsar
yüreğinize sağlık.
Necmiye Sarpkaya
Köroğlu’na kanat, kol olan dağlar,
Tahammülü kat kat, bol olan dağlar,
Kula benim gibi bakabilmezsin.
Mükemmeldi hocam..Tebrikler
Üzerindeki soğuk karları taşırcasına.
Kuşlar kadar hafif olmak,
Kanatlarındaki tüyleri savururcasına.
Tebrikler sayın Kaleli.
Yakup Damaci
TÜM YORUMLAR (6)