Dağlarin yamacinda, Cennet Bağinda

Bir şafak vakti, gittim Bağlara,
Bağ evime;
Orada birkaç Ay geçirdim,
Dağların Yamacında,Cennet Bağında,
Seni binlerce kez selamlıyorum!

Yıldızların altında
Ay ışığında
Ey mucize ve üstü
Gök mavisi,
Dağların yamacında,Cennet Bağında.

Güneşli bir tepede kuş bakışı yapar
Derin bir nefes alırım;
ormanda Kuşlar şarkı söylüyor
yakından geliyor sesi,
Dağların yamacında,Cennet Bağında.

Koyunlar arasında Çoban kaval çalıyor,
Güzel kokulu Rengarenk çiçekler arasında
Böcekler Şarki söylüyor,
Kelebekler dans ediyor,
Dağların yamacında,Cennet Bağında.

Derede çağlayan su sesi,
Çıplak balık neşeyle Dansta,
yukarı ve aşağı yüzer;
Binlerce mucize parlıyor Gün ışığında,
Dağların yamacında,Cennet Bağında.

Tomurcuklar Gonca çiçek açar,
Gün ışığında Bitki dalında, çiy kristal gibi parlıyor
Ayrıntısıyla anlatmak istiyorum, Masal gibi
Lisanım yettiği kadar,
Dağların yamacında,Cennet Bağında.

Gözlerim zarif bir tablo çiziyor,
ve Ceylan yavrusu oyuna dalmış,
Bilge Baykuş Ağacın tepesinde,
Keskin bakışlarıyla avını bekliyor,
Dağların yamacında,Cennet Bağında.

Konuklar bir Sincap birde Bülbül,
ne kadar da mutlu görünüyorlar!
Keder ya da şikayet yoktur;
Zeytin Ağacına konmuş güvercin,
Dağların yamacında,Cennet Bağında.

Leylek Ağacın Tepesine en yükseğe Yuva yapmış,
Şahin Keskin bakışlarıyla havada süzülüyor,
saf bir neşe kaynağı doğar içime,
İliklerime, taa Yüreğime, en derine,
Dağların yamacında,Cennet Bağında

Ebedi bir festival vadediyor,
Gönlüm burda bayram eder,
Üzüm Bağları Şarap sunmakta,
Kadehime hem doldurur hem içerim,
Dağların yamacında,Cennet Bağında

Sonbahar yaklaşıyor,
Ayrılma zamanı geldi,
Özleyeceğim, tüm bu zevk u sefa günleri,
ve güzel sesleri,
Dağların yamacında,Cennet Bağında

Hüseyin Çoban