Dağların Alnındaki Yalnızlık

Salim Diyap
271

ŞİİR


19

TAKİPÇİ

Dağların Alnındaki Yalnızlık


Bir daha gelsem dünyaya,
Bir kartalın göğe savurduğu beden olmak pahasına,
Bir dağ keçisi olmak isterdim.

Zirvelerden ovalara, kıvrılıp akan nehirlere bakmak isterdim.

O serin meltemlerde yüzümü yıkamak,
Uçurumlardan seğirtmek,
Kayadan kayaya çırpınan bir kalp gibi sekmek
Ve yalnızca taşların bildiği bir dille
Yağmur suyunu düz kayalardan yalamak isterdim.

Uçurum kenarlarında biten yaban çiçeklerine
Kendi içimde eğilmek isterdim,
Ne rüzgâr koparabilsin ne de ben savrulayım diye.
Kırılganlıkla direncin kardeşliğini
Boynuzlarımda, bir yazgı gibi taşımak isterdim.

Kokularını içime çeke çeke
Yalnızlığın en yüce hâliyle dost olmak,
Ve her sabah
Güneşin ilk ışığını alnımda taşımak isterdim.
Akşamlarıysa
Alaca karanlıkta gölgemle baş başa kalıp
Sadece rüzgârla konuşmak,
Bir ömrü sessizlikle anlatmak isterdim.

İnsan sesinden uzak,
Tuzaklardan bihaber,
Kendi yorgunluğumun kutsallığıyla
Her adımımı bir mühür gibi dağın soğuk taşlarına kazımak...
Belki de
Hiçbir dileğe bağlanmayan bir varoluşun
En anlamlı hâlidir bu:
Yükseklerde, kısa ama onurlu yaşamak.
Ve sonunda,
Bir kayanın eteğinde,
Rüzgârın anılarında yankılanan
Sessiz bir gölgeye dönüşmek...

Salim Diyap
Kayıt Tarihi : 14.5.2025 14:25:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!