Dağlarımdan Akar Kızıl Şafaklar

DAĞLARIMDAN AKAR KIZIL ŞAFAKLAR

Yine toplanmış bulutlar, gökyüzü ağlayacak mı ne
Yağmurlardan sonra bir dolu bahar
Bahardan sonra akar bir güneş, çılgın gibi
Dağlarımın eteklerinde kızıl güneş ve ateş

Zirveye tırmanmak için kızıl şafaklar
Ne güzel bir duygudur tepelerde olmak
Bir mendil sıcaklığında kan kırmızı gelincikler
Ve benim kör pencerem görmez gök kubbeyi

Kızılcık şerbeti dolu tasım bal tadında
Yüreğim elinde, oysa al demedim daha
Görüşmecim bir sıcaklık duyar zulamda
Kan tükürsem de yutkunurum kızıl şafaklarda

Çıkınımda bir parça ekmek, mataramda şarap
Birde yanında yeşil soğan, bak bahar gelmiş
Nasıl olsa yaşıyoruz ve bir gün nasıl olsa...
İçimiz dışımız şarap, bir parça ekmek, biraz yeşil soğan

Artık dağlarımdan ve ovalarımdan
Soğuk suların yerine sıkıntılı ve tutsak
Kaçak bir kuş gibi akar kızıl şafaklar
Ve biz nasıl olsa nefes alıyor, nasıl olsa yaşıyoruz! ...

13.05.04 M.Gökçek