Dağlardan Şehirlere Şiiri - Talip Sinecikli

ocak ayının soğuğu işlemiş içimize
Cudi' de buz kesmiş bir mağaranın içinde
yaktığımız çırpı ateşi ile ısınmanın hayalini kurardık
az önce toprağa düşen arkadaşlarımızı düşünüp
onların gidiş acılarını içimize gömüp
ardı ardına sardığımız Bitlis tütününü ciğerlerimize yolluyorduk
korku yoktu gözlerimizde
damarlarımız da akan kanı
kutsal bildiğimiz vatan topraklarına süzülmesi için
birbirimizle yarış ederdik adeta
vatandı namustu can vermek borçtu
ve biz gözümüzü kırpmadan
dilimizde la ilahe illallah
borcumuzu ödeyip namusumuzu koruyorduk
kahpe hain bölücüler karşı
girdiğimiz bir çatışmada yaralanmıştım
omzumdan süzülüp toprağa karışan kanıma bakarken
gülümsedim gururla
ödüyordum borcumu vatanıma karşı
koruyordum namusumu canım kanım pahasına
Çanakkale de düşen dedelerimizi düşündüm
Kosova da Ridaniye de Ankara da
İstanbul un fethin de taa Malazgirt te düşenleri düşündüm
onlar ödemişlerdi vatanlarına borcunu
bende ödüyordum gururla
Asya dan Avrupa ya uzanan bir imparatorluğa karşı
kolay kurulmadı bu vatan
bin yılı devireli çok oldu bu topraklarda
daha gelecek bin yıllara ödüyordum borcumu
kardeş olduğumuz silahlarımızla yattık aylarca
kah çalı diplerinde kah kar altında
yada buz kesen mağaralarda
sıcak bir çorbamız rahat bir yatağımız olmadı
hiç çıkarsız yalnızca vatan sevgisi adına
biz buna zorlanmadık
ülkümüz yolunda severek
bu uğurda nice canlar vererek
anamızı bacımızı yarimizi Allaha emanet ederek
vatan için öldük vatan için öldürdük
biz dağlarda yaşamaya çalışırken
sıcacık döşeklerde yatıp ahkam kesmek kolay
yok özgürlüktü yok demokrasiydi yok azınlık haklarıydı
bunlara sığınıp vatanı bölmeye çalışmak
gazete köşelerinde bunları yazmak
orada olan bitenden habersiz ona buna yaranmaya çalışmak
soyunu bilmez kanı bozuk soysuzlar için kolaydı
bir mermi atmadan masa başında sınır çizmek
biz bu vatan bu insanlar için kurşun sıkarken
ağalar beyler
bizi savaştıklarımızla bir tutup
hain dediler bölücü dediler katil dediler
biz kuzey ırakta Beyrut ta Suriye de
biz Bingöl de Hakkari de Siirt te
bin kez ölüp bin kez dirilirken
onlar bizleri hiçbir zaman anlamak bile istemediler