Dağlara Çıkmak
Varsa bir hakikat senle ben arasında
Ben ordan geçiyorum
Hakikatle,yani yalnızca senin ve benim aramda
Her şekilde oturabiliyorsam karşında böyle hiç
durmadan
İşte böyle
Dalgınlığı,dargınlığı hırka gibi üstümde taşıyorsam
Sen ve benim aramda olduğundandır
Ben bunca yıl bir başıma
Taşıdıysam kendimi oralardan buralara
Senin ve benim aramızda bir aşk olduğundandır
Bir aşk çocukluğumdan kalma
Elimden ot yiyen kuzulardan
Dağlara çıktığım,dağlardan indiğim günlerden kalma
Bin altı yüz kilometre mesafeden
Sarı incecik telli saçlarımla
Oralardan buralara taşıdığım bir aşk
Şimdi oğlumun olan ellerimden
Ve senin olan her yerimden kalma
Bir aşk
Böyle bir aşk o incecik saçlarla taşındıysa benim
tarafımdan
Şahidim ki Allah vardır
Bir kalbi bir başka kalbe bağlayan
Olmazı olduran,bir yangını durduran
Kalbi bütün kötülüklerden arındıran
Seni bana beni sana örtü kılan
Yaralayan,yaraları onduran bir aşkı olduran
Bütün dünyayı bir an için durduran
Allah vardır senle benim aramda
Sen ve benim aramda
Olanlar saymakla bitmez
Ekonomik kriz var senle benim aramda
Kıbrıs harekatı,seksen ihtilali,Marmara depremi
İkiz kuleler,kurtlar vadisi,beşik kertmesi
Hepsi bir aşk uğruna oldu biliyorum
Yalnızca bir aşk
Seni bana baktıran,yüzümü senle dolduran
Kaşımı kaş yapan
Gözümü göz
Alnımı açık
Gerisi Allah kerim!
Kayıt Tarihi : 21.3.2013 14:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Gönül bir kez kanatlanıp uçmaya başlarsa, acemi kuşların ilk uçuşları gibi, en kısa mesafedeki hedefe konmayı göz alır önce. Kanat çırptıkça görür ki, kanatları yele muhtaç değil, yellendirir havayı.
Sizin bu şiiriniz de aynen böyle bir anlayışla başlamış, duygularınızın kanat çırpışları. Sonra uçmayı becermişsiniz ve enginlere dalmışsınız. Mesafeleri düşünmeden.
Hep daha ileriye, daha ileriye…
Dikkatimi çeken bir husus üzerinde durmadan geçemeyeceğim.
İLK BÖLÜM:
“Varsa bir hakikat senle ben arasında
Ben ordan geçiyorum
Hakikatle, yani yalnızca senin ve benim aramda…”
Tamamını almayacağım. Yazacağım durum anlaşılacaktır sanırım.
5. BÖLÜM:
……
“Yaralayan, yaraları onduran bir aşkı olduran
Bütün dünyayı bir an için durduran
Allah vardır senle benim aramda”
Dikkatlice bakılırsa, ilk bölümde aranızda olan, aşk gerçeği varmış gibi algılanmakta. Maneviyat doğrudan yok. Ayrıca dünyevilik işlendiği için İlahi bir anlayışı algılamak pek mümkün görünmüyor.
Çünkü sonrasında, bu aşkın bir çiçeği, evladın var, ellerini tutan, ellerini tuttuğun.
Sonra, yine dünyevi gerçekler dile getirilmiş. Bir ideal, bir amaç uğruna yapılan, doğru veya yanlış…
İyi de, 5. bölümde aranızda Allah var, değil mi?
Sen Allah’tan mı geçiyorsun?
Allah, tarik mi?
Allah, vasıta mı?
Allah, amaç mı?
Benim anlayışımda bir garabet olmalı.
Allahsızlığı Allah kimseye göstermesin. İnançsızlığın tutarsızlığını da…
Düşerken yanımızda, sağımızda, solumuzda; önümüzde ardımızda hiçbir şey olmasa da elimizi bir şey arar gibi, tutunacak bir dal varmış gibi hep tutunmak için atarız. Hem de gayri ihtiyari olsa bile. Bile bile böyle bir aksiyon gösteririz. Maalesef elimiz havada kalır.
Siz de acaba böylesi bir duyguyu dile getirme düşüncesiyle mi Allah’a tutunma istemiyle, istem dışı bir davranışınızı anlattınız?
*
Farklı bir şiirdi.
Allah kerimdir!.
*
Bir anekdotunuzla ilgili olarak;
Kızılay’daki Metro’da, sizin Cuma günü geçmek istediğiniz yerde MESCİT var.
Ankara’nın göbeğinde, bütün kanın toplandığı ve basıldığı kalbinde maalesef en yakın cami KOCATEPE CAMİİ’dir. Orası da zaten tıklım tıklım dolu olur, Cuma günleri.
Türkiye’nin kalbinde bir ibadethane, CAMİ, olmadığından (mescitler hariç, çünkü birkaç yerde, iş merkezlerinin altında mescit bulunmaktadır) işte Metro mescidi gibi yerler mübarek günde tıka basa, ibadet edenler için namazgâh olur.
*
Yahya Kemal’e sormuşlar:
“Hayatta en çok sevdiğin şey ve hiç sevmediğin şey nedir?” diye…
Milletvekilliği yaptığı dönemde, o da şöyle der.
Hiç sevmediği şey, İstanbul’dan Ankara’ya dönmek; en çok sevdiğim şey, Ankara’dan İstanbul’a dönmek…”
Haklısınız….
Ankara durağandır.
İstanbul bütün canlılığıyla yaşayan bir şehir…
*
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun efendim.
Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Kolay gelsin.
06 Nisan 2013
Hikmet Çiftçi
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
melek hanim da leyladan gecip mevlaya kavusma arzusu ile yanip tutusan bir kalp.. var..
kisaca kalp gozu acik.. kalp paralar gibi degil.. hakiki icten samimi..
tabii yani.. adile nasiti.. trt si.. arkasi yarini yurttan sesler korosu olmasa.. biz bugun ki biz olabilirmiydik..
kemal sunalsiz baris mancosuz.. simdi ki seklimiz almamiz kabil mi.idi.. melek hanimin icte bir yerde.. kilometrelerce uzakta.. vatan ile arasinda.. kurt vadisi besik kertmesi.. birdirbiri yakan topu.. onu o yapan bi hasret.. ask bilmem ne.. gerisi lafi guzaf..
bu vesile ile kutlar.. secki sebeb.. mutesekkirligim belirtirim.. saygilarla..
TÜM YORUMLAR (6)