Dağlardan söz edilince aklıma gelir.
Saraycık ve sümengen dağlarımız
Yaylaktır koyunlar kuzular meğleşerek yayılır.
Yavşan,kekik kokuları etrafa salar kokusunu
Ne anılarımız geçti yaylaların o karanlık gecelerinde,
Saklambaç oynardık komşu kızlaryla beraber.
Saklanarak çalıların arasına bazen dikenleri batar,
Kanardı ellerimiz kızıl kan içinde kalırdı.
Çeşmeleri akardı şırıl,şırıl şarkı söylerdi.
Ateş böcekleri yanardı sanki çıra misali
Karanlıklar aydınlanır biz hülyalara dalar ,
Sevgililerimizi hayal eder maziye dalardık.
Damızlik derlerdi pınarın birinin adına
Sırtını dayamıştı dağın yamacına söğüt ağacı vardı,
Gölgesinde dinlenirdi suyun serinliğinde hayvanlar.
Üç tane kurnası vardı kol gibi akardı suları .
Kovanlarla arılar olurdu sıralı dizilmiş küçük ev gibi,
Bal arıları suyun başına konar bir hışımla içer suyun
Biri gider biri gelir biz sanardık sanki oyun,
Çicekten, çiçeğe konarlardı bal yapmak için.
Bazan taş atar kızdırır dık arıları çomak sokardık kovanlarına ,
Başımıza çullanır heryanımızı sokarlar canımız acırdı.
Çamur sürerdik elimize,yüzümüze acısını alsın .
Şişmesin kaşımız gözümüz diye ama nafile,
Yillar oldu gitmeyeli bazan hayal ediyorumda
Özluyorum o günleri çocukluğumu dağları.
Oğlak
ları yayarken düştüğümde her yanıma batan,
Kanımı akıtan canımı yakan dikenleri özledim .
23/04/2022
S.karalar
Kayıt Tarihi : 6.8.2022 12:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!