Sen kendi dünyanda kilit üstüne kilit vururken sevdama
Ben ardında bıraktığın dağınıklığı toplamaya başladım
Önceleri elim varmadı hiç masada bıraktığın saç tokana
Mutfaktaki haydar bardağına,
Buzdolabında bıraktığın yarısı yenmiş tatlına
Dokunamadım, günlerce bırakıp gittiğin son bakışla kaldım
Sakallarım uzamamıştı hiç bu kadar çabuk
Ben olmazdım hiç bu kadar donuk
Ben kalmazdım hiç nedenler arasın da boğuk
Ruj izini bıraktığın sigara hala sehpada
Ben hala aynı sallanan koltukta
Resmin kapının yanında yarısı yırtık
Kırılan sürahi ıslak hala gözlerim gibi yerde
Kalbim cam kırıkları gibi tuz ve buz göğüs kafesimde
Telefonlar tellerinden dillerini kesmiş sanki
Salonda korkunç bir uğultu
Geçenlerde siyah kazağını buldum
Kokun üzerinde benim kokuma karışmış
Ben buldum ve yine dondum
Arkadaşına dek geldim Windows pencerede
Savaşsam sevdaya, o öze dedim
Yok dedi, sessizce cık git hayatından
Karıştırma, kurcalama, sorgulama dedi
Engellendi, yazı döndü kırmızıya
Ben ardında bıraktığın bu dağınıklığı
bu salaş viranı çekip çeviremem
Ben anlamam ki bu işlerden bilmezsin mi?
Ben beceremem sensiz hiçbir işi,
Gel de topla hem sensiz kalan beni
Hem bu yerlerdeki darmadağın sensizliği.
Hatırımdadır hala merdivenlerden inişin
Sabahları erken kalkar
Kahvaltını hazırlardım
Hep bir karanfil kokusunda
Uyandırmak isterdim seni
Pamuk elerinle dokunurdun yüzüme
Kalmazdı o an bende
Uykunun mahmurluğu
İçten öperdin ya hani
İçimden kuşlar havalanırdı
Şimdi kahvaltın leziz mi?
O günlerdeki gibi…
Yeşil gözlerinin baktığı
Kör mü benim kadar sana?
Titreyen al dudakların
Hissediyor mu karıncalanmaları,
Sırtından başlayan
Yalanlarına karsı duyarsız mısın?
Bak sana benden son bir yalan daha
Unuttum seni ben
Aklıma gelmiyorsun artık
Ve seni hala sevmiyorum…
(18.02.2006)
Fatih PorsukKayıt Tarihi : 26.9.2006 22:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)