Gökyüzünün karanlığıydı belki yaşamdan kesitler. Gecelerin uzunluğunda ayın parlaklığı bile yetmiyordu karanlığı bölmeye. Ruhu rengini kaybetmişti hayat sadece gri ve siyah olmuştu.
Gün doğumlarında ki beklentilerine artık umut bağlamıyordu. Yaşamış olmak için yaşıyordu sadece.
Tekrardan toparlanır mı dersin bu yürek, bu beden, yangından kalan küllerle.
Bırakmalı mı yangını kendi kendini tüketmesine ya da için için yanmasına. İhanetin suyu ile söndürmeli mi yoksa?
Vicdanınla hesaplaşmaktır yaşadıklarının bileşkesi teğet gibi geçerken senli sevdalar çevremden, ben dairenin merkezinde seni senle yaşarım. Çevren sarılıdır elinin uzandığı yerdedir ama sen tutunamazsın... yada uzaklara dalarak ulaşmak istediklerinin aslında çevrende olduğunu görürsün işte o zaman kahrolursun söyleyemediklerine yaşayamadıklarına..
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.