İnciler,
Yazdıklarımız hep bizimdi,
En güzeli; düşünceler ve fikirler,
Paylaşırken, Aşık Veysel gibi,
“” benim sadık yarim kara topraktır”
Türküsünü söylüyorduk,
Gecemiz
Mutluluğumuz,
Çilelerimiz
..
İşte orada, ”o köy” de yaşıyorduk.
Her akşama ayrı bir masalın, kahramanları,
Bizimle beraber, oluyorlardı,
Hayaller dünyasında dolaşırken,
Yaşamak şekilleniyordu, ellerimizde,
..
Bir gece vakti, saatler tüm masalları
Acımasızca, çarklarında ezdi,
Yelkovanların üzerine astığımız inciler,
Ellerimden kayarak yerlere saçıldı,
Durdurmak istedim tüm saatleri,
Dönerken...
Benim “inci masalı” bitmesin istedim.
Akrepleri zehirli okları kalbime saplantı.
Bu hikaye de “ dost” kelimesi, bir inci ise,
Kaybetmek, zehirli bir ok oldu,
..
Kendimi bu yaşamın içinde görmedim,
Duygularımızı kağıtlara kalemle işledim,
Taşlarımız ise hep “inci” olacaktı,
Şimdi her şey, bir dizgiden boşaldı,
Ben yerlere saçıldım bir anda,
Artık kendimi toparlıyamıyorum,
Dağılmışım her köşe başına,
Neredeyim? ! hep kendime,
Soruyorum.
Kayıt Tarihi : 3.5.2003 06:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)