Sadakası yok bu kaybedilişliğin bitişin
Soluğu kesik ürkek duyumlar yürekteki
Elinle dokunmak gibidir kızgın bir demire
Acısı zamanla geçer belki ama izi kaybolmaz
Aklından çıkmaz izi gördükçe gelir aklına
Görmemek için üstünü örtmekte yetmez
Derin, derin kuyular açıp gömmek istiyorum
Kaybetmek yok etmek istiyorum izleri
Kurumuş gülümün sarmaladıkça kanatıyor
Parçalıyor dokunduğu yeri iz bırakırcasına
Yel kovanına yakama taktığı zamanın
Eteğinde sürüm yiyorum git gide sessizce
Koparası depremler bekliyor yüreğim
Talan olmak yıkık olmak, savrulmak için
Yeni başlangıç için onarılmayı bekler gibi
Sonbaharı düşler rüzgârında hazanlarını
Bir sağa bir sola savrulup bahara uyunmak gibi
Yeni, yeni uyanışlara açmak istercesine
Gözlerim almış kalbimin ayazından buzlarını
Kopuk savruk talan olmuş beynimde düşünceler
Derleyip toparlayamıyorum dalışa geçmiş ruhum
Engin derinliklerde batıyorum soluksuz nefessizim
Kudretim yok artık çıkmak için yüzeye vurmak için
Ölüyorum nefes alamıyorum takatimi sevdana gömüyorum
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.