Dilindeki tadı, sözündeki balı
Yüzündeki gülüşü, bakışındaki manayı
Güzel gözlerini, kahve saçlarını
Seni tarif etmesi, anlatması zor.
Gökkuşağı kadar renklisin, hayat kadar canlı
Ne sonbaharda yaprakları dökülmüş ağaç
Özlemiştir yapraklarını,
Ne kışın gelmesi ile göç eden kuşlar
Sıcak yuvalarını
Benim seni özlediğim kadar
Elinde tuttuğun kalemin
Beli olayım beni kavra.
Üstüne yazdığın kağıdın
Çizgisi olayım benden sapma.
Toprak olayım gerekirse yolunda
Ellerini ilk defa uzun uzun tuttuğum günde
Sen bitirelim dedin.
Ellerim ellerine değdiğinde,
Bilmeden tenini mi incittim.
Gözlerinde alev alev yandığım günde
Yokluğunda içine düştüğüm hali
Sensizliğin acısını bir bilebilsen
Varlığında su gibi akan zamanın
Sensizlikte durduğunu bir bilebilsen
Uykularımı kaçıran gözlerini
Bir bilsen, gözlerin gülünce nasıl huzur doluyor içime
Bir bilsen, seni görünce nasıl çepeçevre sarıyor mutluluk beni
Bir bilsen, olmadığın günlerin bendeki acısını
Bir bilsen, seni görünce o acıların bende bir bir silinişini
Bir bilsen ahhh bir bilsen...
Tekrarlamam hatamı ben aldım dersimi
Seni kaybetme korkusuyla sabah ettim geceyi
Çevirme yüzünü benden kaçırma ellerini
Bir şans daha ver bana bitirme gülüm.
Seveninim ben senin düşmanın değil
Gülme öyle güzel güzel
Bülbülü kıskandırma.
Bakma öyle tatlı tatlı
Arıyı kıskandırma.
Sözünü sakın elden
Şairi kıskandırma.
Tarifsiz bir güzellikle çıkma meydana
Sana bakan göz olur gözüm kıskanır
Tatlı bir tebessümle bakma kullara
Sana gülen yüz olur gülüşüm kıskanır.
Alemle konuşma lal tut dilini
Şimdi paramparça yüreğim,
Ben oraya senin için gelmiştim,
Yokluğunu kurşuna dizip,
Varlığınla oturup keyif sürecektim.
Sen olacaktın yalnız karşımda,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!