Neden tırmanır ki, sarp dik kayalara,
Nedir ki zoru, ölümle yüzleşmek mi?
Ne sorarsan sor, alacağın cevap içinde ki sestir,
O yalcın kayalara sürüklenmesi,
Vereceği bir hesaptan değildir,
Doğa onu çağırır ve o bu sese cevapsız kalamaz,
Kayalarda katılaşır yüreği, serinler teni,
Kafası dik, alnı açık, gözleri hep yükseklerde,
Elleri kartalın pençesi olur kayalarda,
Terini damla damla akıtır, güneşle zıtlaşmadan
Dik kayalar göğsünden,
Boşluk sırtından hatasını kollar,
Yükseldikçe uzaklaşır insanlardan,
Başı boştur, teklik noktasındadır,
Yolu belirsizliklere ve sürprizlere açık,
Korkusuz ve gözü hep ilerisinde, bir adım ötesinde,
Onun için inançtır, ibadettir dokunduğu bakir alanlar,
Yeni ufuklar, yeni yamaçlar onu bekler,
Kanatsız bir kuştur dağcı,
Ovaların ilk kokusunu tadar,
Yükseklerin el değmemiş yerlerini gezer,
Dağcı tok, çevreci ve zararsız,
Dostluğu kayalara, çimenlere, canlılara adanmıştır,
Hayat felsefesi sessizlik olmuştur,
Yuvası Dünya, yaşamı bitkisel,
Zirvedir nihayetinde bayramı sevinci,
İşte bir dağcının içindekiler,
Doğanın içinde olmak değil, kendisi olmak,
Gerçek özgürlüğü anlamak,
Ağaçların, çimenlerin, taşların, sessizliğinde kavramak …
Kayıt Tarihi : 19.8.2013 10:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!