Güneş görmeyen bir koyakta,
Yapa yalnız kalmış
Dağ çiçeğim,
Issız dağların
Bağrına sığınırsın bilirim.
Yaz günü yaprağına
Hazan yeli değmiş
Dağ çiçeğim.
Gül yaprağına çiğ değmiş gibi
Boynun bükük kalırsın bilirim.
Bilirim tebessüm etmez
Kan kırmızı dudakların.
Ne kadar ahh etsen de
Kimse bilmez ki derdini.
Bilirim gurbet acısı çeker
Her bir yaprağın.
İnci gibi düşse de,
Her bir damla yağmur dalına,
Bir kırağı gibi çöker üstüne.
Kaldıramaz
Kırılıp dağılırsın cam gibi.
Kanadı kırık kuş misali
Uçamazsın bilirim,
Bilirim bekleyenler var seni
Taa uzaklarda bir yerde
Ama ne çare
Ne çare,
Gurbet sancısı dinmez içinde
Ne yapsan da bu dert iflah olmaz
Susup beklersin,
Korkup beklersin
Öfkeyle beklersin
Ve toprak seni salmaz
Yeniden doğmayı beklersin.
Sararmış solmuş hayallerinle
Kurtulmayı beklersin,
İnadına, ama inadına,
Yeni umutlarla,
Yeniden doğmak için
yeşermeyi bekler
Kaldırıp atarsın
Çatlamış tohumu.
Bir daha,
Bir daha derken
Omuzlarındaki sonbahar sancısıyla
Yapraklarına çakır dikenleri batar
Kuruyup kalırsın
Dağ çiçeğim.
05.02.2012
Hasan YükselKayıt Tarihi : 19.2.2012 23:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!