Biz dadaşız dadaş ha sevdalıyız ağalar
Biz vurgunuz bayrağa, cân kurban cân vatana
Biz ciritle büyüdük, şahlanırlar çağalar
Biz devlet-i ebediz, tabyalarda yatana
Biz İbrahim Hakk’ıyız, mârifetli yaşarız
Biz ki Şükrü Paşayız, Edirne’de coşarız
Biz Alvar’lı Efe hâyy, Hak aşkıyla pişeriz
Biz dadaşız dadaş hâ, şükrettik Yaradan’a
Biz pek şanlı bir millet, tülleniyor sinemde
Biz şehitlik bıraktık üç kıtada Yemen’de
Biz Ermeni besledik, şimdi başka dümende
Biz ölümle gardaşız! Fedâ olsun vatana
Biz Malazgirt Mohaçız biz ne kıtalar gördük
Dava büyük aşk büyük, gün geldi hesap sorduk
Biz alevler içinde, Büyük Türkiye kurduk
Biz fetihler müjdeli, hayranım o irfâna
Biz doğunun kalesi, palandöken balası
Bizde tarih yoğruldu, biz yiğidin alası
Bize dadaş derler ha! mertliktir hâsılası
Biz milli ruh sancağı, astık bütün cihâna
Kayıt Tarihi : 6.10.2005 08:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Selam, sevgi ve saygılarımla
Seyfeddin Karahocagil
ışık tutmaya devam et inşallah...
saygılar...
Saygılar.
İlk sure olan “ FATİHA SURESİNDE” de okuduğumuz bu sıfatlar şu anlama gelmektedir.
RAHMAN ; Dünya hayatında bütün mahlukat’a (yaratılmış her canlıya) rızık verme, hayatını devam ettirmesi için karnını doyuracak kadar rızık verme garantisidir.Eğer yarattıysa bir canlıyız rızkını vermekle kendini sorumlu tutmaktadır.
RAHİM ; Dünya hayatından sonraki hayatta ise, kendini dinleyenlere, dediklerini ve isteklerini yerine getirenlere güzellikler, nimetler ve iltifatlar bahşedeceğiz anlamına gelmektedir.Bunların kimler olduğu ve ne şekilde taltif edilecekleri K.kerimde, Hadislerde belirtilmekte ama bu bizim insiyatifimizde değildir.Affeder-affetmez, izzet ve ikramda bulunur-bulunmaz, cehenneme atar-atmaz kendi tercihidir.
Biz, asla bir insan için “günahkar” “cehennemlik” “cennetlik” “kafir” gibi kesin hükümlerle hükmedemeyiz ve bu bizim işimiz değildir. Kalpleri bilmemiz mümkün değildir.
Ne Allah’ın bu dünya için rızık garantisinde bulunduğu bir insanı öldürmek ve onun için kötü düşünmek, ne de bir insan için “Kafir” Dinsiz” gibi kesin hükümlerle hükmetme konumunda değiliz ve bu bizim işimiz değil..Biz kul olarak kulluk vazifelerimizi yapmakla mükellefiz ve Allah’ın vazifelerine soyunmak gibi bir misyonumuz yoktur.. Eğer başarabiliyorsak usul-u hal ile uyarı ve iyiliği tavsiye edebiliriz.Asla zorlama ve nefret ettirme yoluna gitmemeliyiz.
Gurur ve kibir yaparak insanları kendimizden aşağı görmek, burun kıvırmak, insanlara lakaplar takarak küçük düşürmeye çalışmak, aşağılamak en büyük günahlardandır.
Affa ve Ma’firete ulaşmamız dileği ile
Şiirinizi ve Ramazanınızı tebrik ediyorum
Selam ve sevgiler
saygılar
fidan
TÜM YORUMLAR (8)