Dada Şiiri - Yahya Aydoğmuş

Yahya Aydoğmuş
37

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Dada

Karanlığın yalnız duygulara ait olduğunu gördüm,
Yalnız kendine ait olmayan sayfalara.
Bu korkuyu bilmez isem,
Bu gölgenin altındaki parıltıyı,
Yazmayan birkaç kelimeden başka ne kalır?
Gölgeler ne söyler?
Yanılıyorduk, hareket ediyorlardı.
Sabahın sormadığı saatte
Bir sokak lambası gibi sahtekâr hareket ediyorlardı.
Evet, düşünmüyorum.
Düşünürken sarı ışığın üstündeki etkisinden bahsediyorum,
Üstüme düşen birkaç parça fotonla.
Yalnız olduğumu söylüyorum,
Ne kadar daha kaldığını,
Neler bildiğimi bilmeni istiyorum.
Yapraklar, yapay perdeler gibi evreni oluşturmuş.
Bu evrenin altında oluşan çalışmalar,
Yazdıklarımı okumalarından başka bir şey yokmuş sanki.
Yangının sebebi buydu.
Oynayan ve karmaşaya bağlı bir tiyatro adı.
Korkuya bağlı, korkunun işlevine bağlı.
Bilmiyorsun,
Korkunun, yıldızların ve bu evrenin ötesine ulaşmak ne demek,
Sıkıcı evrenin sonsuzluğunda,
Sonsuzluğa ulaşmak…
Belki de herkesin ulaştığı ve benim tıkandığım bir sahnedendi.
Yorulmamanı söylüyorum,
Beyninin bir sonraki girdabında yalnızca,
Yoğrulmamalı ve bir perdeye mahkum çevreyi izlemeli.
Doğruyu söyle, ne görüyorsun?
Ne bildiğini bana açıkça anlatır mısın?
Kabul olacak bir akım istiyorum sizden,
Kabul olmayacak tekrarlardan sakınsan dahi,
Yine bir düşünceye mahsus yalanlamamak yani.
Işığın sönmesini istemiyorum.
Sönerse gözyaşını düşünüyorum,
Geleceğimi.
Ne hissettiğimi bilmez iken,
Çok fazla soyutluktan daha başka bir manzaraya açılmıyor.
Daha farklı bir sevdanın mühründen sesleniyorum.
Aslında gerçek yüzümü anlatıyorum.
Adım Dada.
Ben buraya ışığı tanıtmaya geldim,
25. saatler adına,
Tüm kötü şiirler ve kendini bilmez kelimeler ağzıyla.
Konuşmaya başlıyorum.
Dinleyin.
Bir üzgün soğuk uzay zamanlarında,
Yıldızı buldum benden çalmadan önceleri için.
Üzülüyordum.
Baskıya katlanamıyordum.
Baskıya bir an katlanamıyordum.
Mürekkep neden tuzluydu?
Tadına yazmaya başladığım vakit baktım.
Sıkıştım.
Soğuğu buluyorum.
Özgürlüğü dört duvar arasından çıkardım.
Yamuk da bir düzgün çokgendi.
Onu farklı algılıyordum.
Yazdığımız çoğu yazı bir fonksiyondu.
Parlak olduğuna inandım hep.
Kulağım duymaya, gözlerim görmeye, ben dokunmaya başladım.
Şahitim.
Neler huzurundayım?
Neler huzurunda anladım sevgisizliği?
Sevgiyi nefretimden ve dokunulmayan yalanlarla aradım.
Parayla değildi.
Başarıyla değildi.
Peki neden bunca zaman hep çabaladım?
Sayfalarca gömülmeye ve sizlerin olduğuna hep inandım.
İnanmasan yazmaya başlamadan vazgeçerdim.
Dadaydım ben.
Dadanın varlığı da bugünle doğdu.
Bugünün aydınlığında devam ediyor.
Birtakım sesler var.
Çok yakınlarda.
Çok uzaklarda değil.
Sadeleştirsem bir kelimeyle özgürlük değil.
Bir kelimeyle tüm hayatı özetleyemem.
Nefes aldığım süredir benim hayatım.
Eğer bu satırlar bir tanıksa yaşarım.
25. saat beni anlıyorsun değil mi?
Beni yalnız düşlerimle değil,
Beni kurguladığım düşüncelerimle anlıyorsun.
Dost, üstümüzde gök var.
Tanrının yüzü.
Gökyüzü.
Eskiden tamamıydı şimdi ulaşılmazlık yalnızca tahammülsüzlük.
Neler bildiğimi biliyorsan,
Nelerden bahsettiğimi,
Yaslanılan ufukta atfettiğim onuru yakalamak sadece gölgelere huzur verir.
Ben gölgelerden daha huzurluyum.
Bugün sığındığım limandayım.
Çok özledim.
Beni aramazlar.
Sen neredeydin?
Benimle biraz konuşmaz mısın?
Ben Dada.
Durmazsam çıldırmaya yakın bir ateşten karıncalar.
Ekmeğin peşinden koşturuyor.
Kitin nasıl yanıyor?
Azot nasıl yanar?
Bilmiyorum.
Bu vücudu aradım.
Buldum.
Karanlık hoşuma gidiyor.
Migren acımı hafifletiyor.
Ne yazdığını bilmiyorum.
Görmüyorum.
Güneş tepeme vurdu.
Aydınlığı yakaladım.
Aydınlığı ellerimle sorguladım.
Çok yorulmuştum.
Özledim.
Neredesiniz?
Günler ağustos olmuş
Karıştırıyorum.
Yıllar bayram olmuş bu vakitlerin çoğunda.
Ümitle inanıyorum.
İşe yaramıyor.
İyiliğe güveniyorum.
Tükeniyorum.
Dada kayıp.
25. saat bitiyor.

Yahya Aydoğmuş
Kayıt Tarihi : 2.4.2021 22:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yahya Aydoğmuş