Duvar
susta gece olsun
ulusun göğe doğru kurtlar
kuşlar uyusun saçak diplerinde
dinsin vızıldayan rüzgâr
hatıralar öylece dursunlar
dursunlar gömütlüğünde
albümlerde solsun fotoğraflar
kurusunlar bir topak kan gibi vehmimde
ayrılık vakti miydi Duvar
genzimde unutulmuşluğun çığlığı
kül ve kum
saçlarımı yolasım var
kaldırımlarda ayak sesleri
kaldırımlarda gölgeler
kırmızı zakkum
gülüşen sevgililer bir yanda
yüreğimde kuş ölüleri
delişmen bir Irmağa düşen
güz yapraklar gibi
geçiyor içimden sesler
geçiyor tüm mevsimler
sus Duvar
belki susar göğsümde bir lâhza keder
unutulmuş bir adres gibi ıssız
tövbe edilmiş bir günah gibi yalnızım
kalbimin kıyısında acı bir hüzün sızlar
sınırboylarında vatanı ne bir asker
ne gemileri hiçbir Fener
beklememiştir seni beklediğim kadar
kirpiklerimin altında yangısı hayallerin
usumda kokular
ayırdın bizi el gibi
“ezelde yazılmış bir kader gibi Duvar….”
bir sünger avcısının vurgunudur yokluğun
ben ki “tatlı zehirle” emzirdiğin çocuğum
bilmem nerde son bulur
son bulur bu hicranlı yolculuğum
10.03.2016/Perşembe /04:52:28
Mahmut PolatKayıt Tarihi : 10.3.2016 09:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sussun göğsümde bir lâhza keder,
Bak işte! ...Unutulmuş bir adres gibi ıssız,
Tövbe edilmiş bir günah gibi yalnızım….
Yalnızlıktan duvarlarla konuşmak bu olsa gerek. Araya giren, sevdalılaları kavuşturmayan engellerdir duvarlar. Özlemek, sevileni beklemek bu kadar mı güzel düşer dizelere. Sözler yürekten kopunca böyle oluyor demek ki... Kutlarım içtenlikle ve sevgimle. Nicelerine Şairim...
Küsme bahtına şair. Ne olsa konuştuğun bir dilsiz duvardır. Ne kadar susarsan sus,
bir yerlerde seni anlayan birileri vardır. Şiirsel niteliğiyle beğeni toplayan, doyurucu bir şiir çalışması. Başarılar, sevgiler..... Tam puan ve Antoloji onayı...
Susta gece olsun...
Ulusun göğe doğru kurtlar,
Kuşlar uyusun,
Rüzgâr sussun! ...
Hatıralar öylece dursun gömütlüğünde,
Bir bir solsun bütün fotoğraflar,
Kalsın vehmimde,
Kalsın yaşanmamış baharlar…
Ayrılık vaktidir Duvar!
Genzimde; unutulmuşluğun çığlığı,
Kül ve kum! ....
Saçlarımda seğiriyor sonbahar…
Kaldırımlarda yalnızların ayak sesleri,
Kaldırımlarda gölgeler,
Kırmızı zakkum! ...
Ve gülüşen sevgililer…
Delişmen bir Irmağa düşen,
Kuru yapraklar gibi,
Geçiyor içimden sesler! ..
Geçiyor tüm mevsimler…
Sus Duvar! ...
Sussun göğsümde bir lâhza keder,
Bak işte! ...Unutulmuş bir adres gibi ıssız,
Tövbe edilmiş bir günah gibi yalnızım….
Ey kalbinin kıyısında yıllar eskittiğim Yâr! ...
Sınırboylarında beklememiştir Vatanı,
Beklememiştir hiçbir asker,
Seni beklediğim kadar....
Kirpiklerimin ucunda yangısı hayallerin,
Usumda kokular, kokular ki misk-i amber,
Ayırdılar bizi El gibi,
“Ezelde yazılmış bir Kader gibi….”
Bir sünger avsının vurgunudur yokluğu! ..
Ben ki “Tatlı Zehirle” emzirilen çocuğum!
Bilmem nerde son bulur,
Son bulur, bu hicranlı yolculuğum…”
Tam puanla kalem konuşmuş şiir yazılmış aşk kokan dizelere selam olsun sevgiler..Üstadım
TÜM YORUMLAR (3)