Bu kadar ölünün arasında
yaşıyorum sanmayın
rutin bir hayat istiyordu aslında kalan ömrüm
bencilce
iki tahta arasında sıkışmış başım
tepemde giyotin
asude bir hayat sade rutin
zehirli bir sarmaşık sarılıp sıkıyor günden güne
soluyoruz zehrini
yaşamak mı bu
safi işkence
çocuk gözüyle yaşasaydım
ağlardım belki
bilyelerim ütülünce
ve mavi gökte özgürce
özgürce salınan uçurtmalarım
takılınca gri bir buluta
yağmurda ıslanırsa
iki tahta arasına sıkışmış başım
ölüm/kü kurtuluş
bekliyorum zaferini kurtuluşun
ve askerlerim kurşun
nerede benim oyuncaklarım
anne onları mayınlardan saklayın
vurmasın bombalar da
bu kadar ölünün arasında yaşıyorum sanmayın
nasıl da bencilce
kendime bir hayat düşlüyordum
kalan ömrümde
asude rutin
iki hayat arasında sıkışmış başım
tepemde giyotin
8/Mayıs/2010/C.ertesi
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 8.5.2010 11:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
D.r unutma Hipokrat yeminini! senin görevin yaşatmak olmalı; öldürmek değil. Öncelikle yaşayan bütün annelerin anneler günü kutlu olsun; ölmüş olanları rahmetle anıyorum. Kendi anneme de nur içinde yatmasını diliyorum. Evlat acısıyla böyle günlerin zehir olduğu bir günde, evladını kaybetmiş veya şehit vermiş yüreği yaralı annelere Allahtan hazreti Eyüb sabrı diliyorum
Başarılı farklı emek yoğun çalışma,
Kutlarım, selam ve saygılarımla efendim............
TÜM YORUMLAR (4)