Anımsa çakıl taşlarına bakar sonra donardı ellerimiz
Koy’un susuşayla oracıkta
Yan yana kalmanın erişilemezliği içinde
Sahi…
Kireçlenirse pozlar
Öylece yırtılırken zaman
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Belki bir yaşanmışlık, belki de kurgu. Her hangisi ise Necdet öğretmenimin kaleminde sözcükler bezendiği argümanlarla bir başka kimliğe bürünüyor adeta.Şiir, okuru alıp dolaştığı mekanlara götürüyor.Özgün bir tablo seyretmek gibi Necdet Arslan şiirlerini okumak. Yaşıyor, yaşatıyor. Teşekkürler öğretmenim...Nicelerine. Esenlikle...
Cebindeki son kuruşları "çeyrek ekmek/arası helvaya" yatıran çocuk gibi, hani..
Kaçak sevişmelerin ardından acıkılır ya, hani...
Yetişemeyiz korkusuyla şahitliğine bir sokağın... Koşarken boğazımıza dizilirdi bir çiğnemlik tadımız... Göğsümüzün sesinden ürkerken, hani...
Utangaçlığımızı yendiğimiz için kendimize buzda gazoz ısmarladığımız o günlere...
Yani boğaz kuruluğunun, "tuzu kuruluktan" daha prestijli sayıldığı o günlere dönebilir miyiz yine?
Çok güzel...
Kutlarım Necdet.....
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta