Kanglı Koca Oğlu Kan Turalı’nın Destanı (GÜLCE-BULUŞMA)
Oğuz’un zamanında Kanlı Koca denilen;
Gürbüz bir kişi vardı, er yiğittir övülen.
Onun da yetişkince oğulcuğu vardı ki;
Adı, Kan Turalı’dır, size destan edilen.
Acılar vardır, bir de çaresizlikler
Ne zaman başladıysa benim öyküm
Yürüdük, kim bilir kaç yıl beraber
Bir yanımda aşk, bir yanımda olum
Durup kirlendim yaşadıkça
Aşktı beni yıkayan, Arıtan su
Devamını Oku
Ne zaman başladıysa benim öyküm
Yürüdük, kim bilir kaç yıl beraber
Bir yanımda aşk, bir yanımda olum
Durup kirlendim yaşadıkça
Aşktı beni yıkayan, Arıtan su
ÜSTADIM KUTLARIM, ANLAMI VE ETKİLEYİCİ BİR ESER, KALEMİNİZ TÜKENMESİN. ESEN KALIN. DUA İLE... SAYGILARIMLA. APARI
Galiba yarılanıyor..
Asıl heyecanı yapıtın bütünü ortaya çıkıp da ''Osman ÖCAL Sadeleştirmesiyle'' notunun düşüldüğü özgün baskısı Üstadımın eline geçince/okurla buluşunca yaşanacak.
Osman ÖCAL elini taşın altına değil;kocaman bir kayanın altına koydu.
Ama O'ndaki kararlılık,istenç,güçlülük,heyecan en büyük silahı.
Bu nedenle poligondaki bütün hedefleri onikiden vura vura ilerliyor.
İzleyici olmak bana mutluluk veriyor.
tebrik ediyor değerli kalemizi kutluyorum selamlarımla
üstadım çok güzel muhteşem bir eser anlatmayla yazmakla bitmez bizlerin yani türklerin destanı
bunlar birkaçı daha neler neler kalemin yüreğin dert görmesin sağ ol var ol saygılarımla tam puan
muhteşem bir eser daha geldi gülceye. kutlarım sevgili osman hocam. selamlar
çok güzel bir oğuz destanı okudum.... ne özler , ne canlar ve sözler okudum..... yazan yüreğe okumama vesile olan şair kişiye yürekten selam olsun.. kalemi daim yazsın.. hürmetler size.
YÜREĞİNİZE KALEMİNİZE SAĞLIK USTAD TEBRİKLER
Emeğine sağlık Osman hocam İnsanı hayal Dünyasına götürüyor.Saygılar
MEHMET KINDAP
Kan Turalı...
Türk kahramanı...
Korkusuz, bileği yaman, cearet timsali bir yiğit. Trabzonlular, DEDE KORKUT HİKAYESİ içinde şehirlerinin adının geçmiş olması, hattâ SELCEN HATUN'un kendi kızları olduğunu ifade ettikten sonra, ŞEHİR OLARAK, TRABZON olarak bu kadar eski ve tarihî bir YERLEŞİM YERİ olduklarını belirterek övünürler. Trabzonlu çok araştırmacı ve şair dosttan duymuştum.
Kan Turalı yiğit ile Tommiksi, Deli Dumrul, Bamsı beyrek ile Texsas-Komiser Kolomboyu karşılaştıralım hele. Arada dağlar kadar fark var.
Dedem Korkut'un anlatıp asırları aşa aşa getirdiği bu 12 destanda-öyküde MİLLET OLARAK BİZİM TEMEL KÜLTÜR değerlerimiz bulunmaktadır. Savaşçılığımız, dost ve arkadaş anlayışımız, aile kurumuna bakışımız, devlet ve toplum yönetimimiz, ordu ve silah politikamız, genç neslin eğitimi vb çok çok önemli-temel konular vardır. Dedem Korkut bu hikâyelerle ve hikâyelerdeki TÜRK KAHRAMANLARIYLA, gelecek nesillere de IŞIK TUTMAKTADIR.
Osman ÖCAL Üstad, arı-duru ve yaşayan Türkçe ile, bugün ve bundan sonra en az YÜZ YIL boyunca GELECEK NESİLLERİMİZE verilecek EN KIYMETLİ HAZİNEMİZİ kaleme almaktadır. Hem de GÜLCE EDEBİYAT AKIMI' nın HECE ve SERBEST'i bir arada tutan BULUŞMA NAZIM TÜRÜ ile... GÜLCE' nin şaire tanıdığı geniş özgürlük ve milli sorumluluk bilinciyle, Osman ÖCAL kalemi, yapılmayanı yapmaktadır. DEDE KORKUT HİKAYELERİ ni böylesine MANZUM-ŞİİRLEŞTİREREK sunan çok az şair tanıyor ve biliyorum ki, onlar da TAMAMINI MANZUM hale getirmemişlerdi. İşte Osman ÖCAL, EDEBİYAT TARİHİNE önemli bir imza atmakta. HEPSİNİ MANZUM HALE GETİRMEKTE. Rahatlıkla okunan, su gibi akan mısralarla, yalın ve bizim dilimizle HARİKALAR HARİKASI bir anlatımla sunmakta bu TEMEL KÜLTÜR HAZİNEMİZİ...
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI, BÜYÜK TÜRK DESTANLARI, DEDE KORKUT HİKAYELERİ, ANADOLU EFSANELERİ, ATATÜRK'ÜMÜZÜN NUTKU gibi çok önemli temel konuları adeta GÜLCENİN 19 değişik NAZIM TÜRÜ ile yeniden anıtlaştırmaktadır.
Osman ÖCAL BU BAKIMDAN EDEBİYAT TARİHİMİZE ALTIN HARFLERLE ADINI ŞİMDİDEN YAZDIRAN BİR ŞAİRİMİZDİR.
*
TEŞEKKKÜRLER...
TEBRİKLER...
*
((((Dede Korkut'un 570-632 yılları arasında, Hz. Muhammed (S.A.V) zamanında yaşadığı rivayet edilmiştir. Oğuzlar'ın Kayı veya Bayat boylarından geldiği, hem geçmişten ve hem de gelecekten haber veren, “kerem sahibi bir evliya” olduğu rivayet edilmektedir. “Ozanların Piri” veya “Ozanların Başı” olarak da bilinen Dede Korkut'un, Peygamberimiz’in hayır duasını aldığı ve Oğuzlara İslâm dinini öğrettiği de bu rivayetlerle günümüze kadar ulaşmıştır.
Dede Korkut, tüm Türk kavimlerinin atasıdır ve dâhisidir. Türk destanlarında ve halk hikâyelerinde, Dede Korkut adına ve onun mucizevî sözlerine rastlamak her zaman mümkündür. Türk hükümdarlarının akıl hocası ve veziri olduğu bilinen Dede Korkut, bütün Türklüğün yegâne temsilcilerinden ve bugün de yaşatılmaya çalışılan atalarındandır.
Destan özellikli ve pek çok halk kahramanının mücadeleleri anlatılan Dede Korkut hikâyelerinde; güzel ve hikmetli sözler, Türkler’in tarihine ait rivayetler, han ve beyler hakkında methiyeler, Türk töresine ait pek çok konular işlenerek, iyilere methiye ve kötülere eleştiri vardır. “Dede Korkut Kitabı”nda (Dede Korkut ala Lisan-ı Taife-i Oğuzan=Oğuzların Diliyle Dede Korkut Kitabı) 12 destan özellikli hikâye yer alır ve bu kitap, İslâm öncesi ve sonrasında Türkler’in yaşayışını, dilini, tarihini, edebiyatını ve kültürünü içerir. Akıcı ve halkın kullandığı Türkçe ile yazılmış olan bu kitap; gerçek bir şaheserdir. Kitapta, “Dede” ve “Ata” olarak geçen ve “Korkut Ata” olarak da bilinen Dede Korkut, Türkmen, Kazak, Özbek ve Karakalpak boyları arasında bu adlarla bilinmektedir.
Türk dünyasının bilge atası olan Dede Korkut ve onun hikâyelerinde; Türk toplumunun savaşları ve barışları ile birlikte, aile ve eğitim yapısıyla üstün ahlâk ve karakter sağlamlığı dikkati çeker.
Türk milletiyle özdeşleşmiş olan doğruluk, sözünde durmak, mukaddes değerler uğruna ölmek gibi çeşitli seciyeler, hikâyelerin ana temasıdır. Dede Korkut hikâyelerindeki tüm kahramanların aile, cemaat ve insan sevgisini ön planda tutması, millet olarak ahlâk ve yaşam anlayışımızı göstermesi bakımından önemlidir. Kahramanların çoğu gençtir ve mutlaka bir yiğitlik gösterdikten sonra ad verilir kendilerine. Pek çoğumuz biliriz, Dirse Han oğlu bir boğayı öldürünce Dede Korkut o gencin adını “Boğaç” koyar ve onu şan, şeref, mal ve rütbe ile ödüllendirir.
Dikkat edilisrse, hikâyelerde, gençliğe son derece önem verilmekte, onların, ailesine, milletine ve devletine bağlı, cesur ve çalışkan olmalarına işaret edilmektedir. Savaş, av, toy vb. eğlencelere Hz. Peygamber’e salavat getirilerek başlanması da Türk Kavimleri’nin dinî yönden şuurlu olduğunu ve devlet millet birliğinin sağlam temellere dayandığını göstermektedir.
Dede Korkut hikâyelerinde özellikle göçebe Oğuz Türkleri'nin tabiat şartlarına karşı dirençleri, düşmanlarına karşı sürekli üstünlüğü ve birlik şuurundan doğan kuvvetlilikleri dikkati çeker. Korkut Ata olarak saygı gören Dede Korkut'un hikâyeleri yaşlı ve bilginlere büyük değer verildiğini de göstermesi açısından, son derece önemlidir. Allah, doğum, din ve ölüm düşüncesi, hayatın her anında kendisini gösterir.
Bugün Dede Korkut ve onun hikâyelerinden ve destanlarımızdan alacağımız önemli dersler vardır. Fertler arasında saygı, sevgi, karşılıklı hoşgörü ve mertlik bunların başında gelmektedir. Dede Korkut aslında büyük bir vatanseverdir ve milletinin sonsuza dek güçlü ve mutlu yaşamasını gerçekleştirme mücadelesi içindedir. Hikâyelerindeki örnek şahsiyetler olan Bayındır Han, Kazan Han, Bamsı Beyrek, Boğaç Han, Selcen Hatun, Seğrek ve diğerleri toplumda olması gereken ideal insan karakterlerini temsil ederler. Bu insanlar, milleti ve vatanı için ölümü göze alan ve tüm zorlukların üstesinden gelebilen kahramanlardır. Dede Korkut, bütün Türk kavimlerinin fert fert kahraman olmasını arzu etmiş olmalı ki, hikâyelerinde zayıflığa, çaresizliğe ve ümitsizliğe yer vermemiştir.
Rivayetlere göre Onun ölümü bile evliyalığını, bilge kişiliğini göstermektedir: Çeşitli Türk boylarının kanaatine göre o, rüyasında mezarının hazırlandığını görmüş ve gittiği her yerde öleceği ona rüyasında bildirilmiştir. Seyhun Irmağı'nın Aral Gölü'ne döküldüğü yerin yakınlarında, ırmağın üzerine hırkasını sererek orada ruhunu Allah’a teslim etmiştir.
Bugün pek çok yerde onun mezarının olduğu söylenmektedir. Tıpkı Yunus Emre ve Karacaoğlan gibi milletimiz, onun mezarına da sahip çıkarak kahramanlarını kendi içinde görmek istemektedir.))))
OSMAN BEY BU EMEĞİNİZ İNŞALLAH KARŞILIK BULURDA TÜRK EDEBİYATINDA YERİNİ ALIR.
BU DESTANSI ŞİİRLER GERÇEKTEN BİR KAZANIMDIR SELAMLAR
Bu şiir ile ilgili 41 tane yorum bulunmakta