(Bugün gök delindi sanki, bulutlar çıldırmış.dağ ve denizin bakışmasını dinliyorum, çay kokusu gibi yudum yudum içime işliyorsun şimdi.yağmur sesi gibi penceremdesin.Dağların yeşil ve sessiz bakışı, deniz ötesi mavisin odamda.
serseri kırlangıçların kanatlarından sıcak coğrafyaların şiirlerini topla...heceler biriktir,erguvan bakışlı olsun...hangi kilit gülümsemene dayanabilir ki…
Denize yürüyorum,hazan rüzgarlarına direnemeyen palmiyeler gibi tir tir titriyorum…içim ürperiyor.aylardan yine Ekim. Asrın aşkını yaratan ve öldüren Ekim.)
……………………
Üryan dağlara sığınmış su sesini dinle,
Serin, ürkek ve hüzünlüdür kar suları.
her damlası; dağların ardında tutuklu sevdamın gözyaşlarıdır.
Yaradana çırılçıplak ve hesapsız koşan bir bedevi gibi,
Toroslar’da bir çobanın mola anını düşle.!
Çatlak dudaklarını suya dayamış;
Aşka aç bakışlarımızın ilk buluşması gibi…
Na/sırlı ellerinde bir kaval yanıyor türkü türkü.!
C/anım yanıyor canım, son bakışın gibi…
Şimdi her türkü gözlerimde yaş
Her s/öz bir hicran yolculuğu,
Her şiir beni vuruyor,
*”türküler, şiirler yasta”
Dinle vefa/sızım dinle.!
Su yanıyor,yaram kanıyor,umut can çekişiyor…
Uzun yol otobüslerini dinle,
Birinde SEN, birinde BEN
Hani yollara arabesk şarkılarla direnen şark otobüslerini anımsa,
Her molada sesine, biraz daha y/aklaşırdı aşk.
Saniyeler öldükçe,yol çizgileri tükenirdi
Yolculuk boyunca sesinle yatışırdı özlemim,
Yüreğinde uyurdum, yüreğim…
Aylardan ekim olsun
Babamı alan ama bizi buluşturan zaman
Hem öldüren hem dirilten mevsim
Yine şipşirin,yine ışıl ışıl gel…
Gözlerindeki ışıkla dünyanın tüm hastaları şifa bulsun
Aşık olduğumuzu anlasın tüm yolcular
Öldür beni bekletmekten, ölesiye özlet,
Ölüm utansın; özlem ölsün,
Hayata koşar gibi koş kollarıma
Sus, konuşma biliyorum herşeyi;
Yolları, yazgımızı, olmazları, çaresizliğini…
Aşkımızın ilk ikindisini dinle,
Aylardan haziran olsun
Evreni b/akışlarına boyadığım zaman yani,
Gözlerini çok sevmiştim,
g/özünde can bulmuştu kıraç dağlarımız,
Beyaz tenini sevmiştim, petrol karası talihimi aklasın diye.
Kocaman yüreğini kendimden çok sevmiştim; yüreğin cennetimdi
Gülüşünde dirilmişti esmer ba/kışlarım
Sığınağımdı iç çekişlerin…
Hadi yine gel,say ki rüyaydı herşey.
Mahzun Hasankeyf’i dinle, saçlarını Dicle’de yıka
Gülüşünden şiirler yarattığımı bilir onlar
Vuslata kadar öldür gözlerini, kimseye bakma!
Sana nasıl öldüğümü bilir gözlerin
Dicle’de son bulan binlerce sevda aşkına
Duy beni…
13 Kasım 2009-Bodrum
03,55
İbrahim EROĞLU
Kayıt Tarihi : 13.11.2009 15:59:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
“Gülenayım, sevdaların en güzeli, gülmek yeryüzünde bir sana bir de sana yakışırdı.hadi gel öldür beni gülüşünde.kurban olurum gamzelerine.gel, son kez gülümse ve öldür beni.”
Muhteşem harikulade hikaye gibi hiç sonu gelsin istemediğim bir şiirdi.
Kutluyorum ve tabiki antolojimdesiniz
yolculuklar içinizi titrettikçe insansınız...şiir mutlu oldu sağolun.
şiirelrime gösterdiğiniz ilgiden dolayı çok teşekkür ederim..
şiir, hissedilince güzel.
Dicle’de son bulan binlerce sevda aşkına
Duy beni
tek kelimeyle muhteşemdi.yüreğinizin sesini inanın buralardan dinledim.kaleminizin daim olsun efendim.
TÜM YORUMLAR (115)