Görevim gereği insana koştum,
Derin bir uykuda uyuyor millet.
Uyandırmak için dürttükçe şaştım,
Uyanmadı derin uykudan millet.
Çuvaldızı soktum kanın akıttım,
Yataktan sırtlayıp sulara attım,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
uyanmalı,, hele şu günlerde,,tebrikler
Sazdayız, bardayız, dönüyor dünya,
Yanımızda dost var, para da bol ya,
Hanya oradaysa, burada Konya,
Uyanmadı derin uykudan Millet!... ........ Nafi ÇELİK ....
Bir dörtlükle de ben katılmak istedim, zninizle. Teması doğru ve güncel. İçerik, uyarı mahiyetinde. Dosdoğru...
Tam Puan + Ant.
Sevgilerimle...
Nafi Çelik
Değerli dost. Bu güzel şiirini zevkle okudum. Gerçekten de bizim kadar vurdumduymaz başka bir millet var mola. Tebrikler Saygı ve sevgilerimle.
Sevgili kardeşim; acaba uyandı da sen mi duymadın. Sen sağırsan; koca bir milleti de mi sağır sanıyorsun. Duyanlar vardır elbette. Bazıları tarafından narkoz enjelte edilmiş olduğundan duyuyorda uyanamıyor. Etkisi geçince uyanacaktır. Biz dürtüklemeyi, silkelemeyi. kulağına seslenmeyi bırakmıyacağız. Unutmayalım; uyku ne kadar derin olursa uyanış da o kadar zinde olur.
Şiir çok güzel teşekkür ederim. yüreğine sağlık.
çuvadız değil 20'lik demir gibi şiş soksan bu millet yine uyanmaz. çünkü yıllarca 'uyu uyu yat uyu' dedik.
şiir i yazdıran duyarlı yüreğini kutluyorum.
Çuvaldızı da soksanız,çimdik de atsanız,bağırıp çağırsanız da boş bu millete sevgili şair...İlaçla uyutulmuşlar,uyanmaları da hayli güç görünüyor malesef...Mesajı ve anlatımı harika bir şiirdi,yürekten kutluyorum...başarılarınız daim olsun,sevgiler...
Yeniden okumanın hazzıyla...
Kutluyorum.
Dost'a selam.
İsmail bey gerçekten harika bir şiir olmuş. bu milletin uyanması için çok çalışmamız lazım çoook...
Tebrikler harıka anlatım, güzel dizeler, yüreginizi kutlarım. O kadar güzel işlemişsinizki, zevk adım, gönlüne sağlık, Hoşca kal,
Nasıl anlatmalı bu şiiri ? Bu , öyle hoş ve güzel bir şiir değil yalnızca. Derin bir edebi tarzda ve güçlü mübalayla halkın durumunun 4x4 lük dile getirilmesi.'Kırk gün oldu kaynatıorım kaz kaynamaz' halindeki toplumu çuvaldızlamak gerekirdi kuşkusuz. Diline sağlık ozan kardeş. 10+
Bu şiir ile ilgili 40 tane yorum bulunmakta