Gülün kelamı gül yanında nedir ki
Gül zaten güzelliğin kendisi
Yanında senin aşk kelimesi nedir ki
Senin adın aşk değil mi ki
Bir kağıdın sathına sığmayacak gönlü ahvalim
Hallerim vahim
Kalbimin sıkışmasının hissiyatını dillendiremez
Ne hokka ne divit kağıt da masum kalem de
Bazı acılar dilsiz işte kimliksiz cisimce
Zevahiri lügatte yeri yok
Uçanda kuşlara malum olsun ben annemi özledim
Diyor anonim acılı bir türkü
Benim ki öyle değil dilsiz ama sahipli benim acılarım
Kütlemden fazla sanki içimde ki yangının ağırlığı
Geçmiyor yürek yangınım
Bahçemin karagülü talibin çok göz alıyorsun enderliğinle
Kıymetinden ötürü dermeye yürek yok solma karagülüm
Yangınıydın yüreğimin şimdi kardeleni
Erittin kara kışlarımı
Ilık ılık şefkatli pınarlar akıtıyorum yollarına
İç kana doya
Bileğinin kokusuyla parmak uçlarını öperek
İçini döktüğün kalem hece hece yüreğini düşürdüğün
Kağıt olasım var
Ufuklar senin gözlerin yüreğin sıkılmasın kıyamam
Biliyor musun ne kağıdın nede kalemin suçu var
Kaldıramayacağını sırtlanmıyor işte
Sende yüreğim var, sende baharım
Sende olmanın tok uykuyla dinç bedenle uyanılan
Pazar sabahlarının çıtır ekmek kokusu var
İzahı var çoğu şeyin fakat söz hükmünü yitiriyor sende
İsmin yankılanırken ay şavkında
Gök gürültüsünde deniz uğultusunda karanlık çöküşünde
Şayet bir gün satır aralarıma mısra sonlarıma saklı
Gizlerimden çözersen beni susuz kuru ve cansız dudaklarımla
Öpeceğim gözlerinden senin
Rüzgar kokusu olup eseceğim teninden
Hepsi bu hikaye bu kadar
Adı yaşam olan bu serap sadece bir rüya
Oysa varlığın yokluğunla ölçülemeyecek kadar gerçek
Rüyaların izdüşümü olan bu evrende bende ki yerin
Metanın ötesinde ruhumdasın abı hayatım
Sığmıyor kelama adın ruhum titriyor
Ne ağırdır imtihan kalbim tutturmuş rotasını
Sıyrılıp varlığımdan kanat çırpıyor o yana
Bildiğim bütün sözcükler iflas etti
Hiçbir cümle karşılamıyor artık bendeki seni
İçi boşaldı anlamın
Sana bir şiir yazacaktım
Kalem utandı kağıt gönül koydu
Hislerim göğe asılı kaldı kalem kağıttan taştı kelama kapandım
Oturup alıp elime kalemi yazmakla olmuyor ki
Baktığım her yerde zaten gözlerinin ışığı
Ey yürek yangınım ağlamak hep göz de yaşla mıdır?
Almadığında artık varlığını madde
Kelamdan ibaret kalacaksa güzelliğin susmalı
Şimdi tam zamanı sukutun
Yeni güller dikmeli artık uğruna
Sonra şiirler yazmamalı oturup gök kubbenin altına
Çatısız yersiz yurtsuz kalmalı hapsetmemeli
Bir kağıdın sathına
Gülden gülüşlerini güzelliğini
İlaçların sunamadığı şifayı saklayan öpüşünü…
Kalem ne desin sen yazmakla tükenmeyecek şiirimsin
Altımda toprak üzerimde bulutlar özümde sen
Sözsüzlüğüm de ve sessizliğim de artık mevcudiyetin
Aşkın saflığının dokunulmazlığında
Ucu yanık bir sayfanın buğusunda
Kabını kapatıyorum artık bu cildin
Sözcükleri yaktım
Cismin sadece zihnim
Sen sonsuz şiirim
Çeşm-i kehribarım
Kayıt Tarihi : 4.2.2020 13:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!