İnkâr akıllıca bir iş değil,Allah'ın azabından sakın,
İnsan oğlunun şu gafletine nankörlüğüne bakın.
Yer yüzünde haksız yere büyüklük tasladılar,
Hesaba,sorguya çekilmiyeceklerini mi sandılar.
İnkârları önlerine ve arkalarına duvar olmuş,
Vicdanları silik,ruhları bitik, kulakları sağır olmuş.
İnadına parmaklarını kulaklarına tıkadılar,
'Gerçekten onlar bir çoklarını sapıttılar'.
Bir bak fesatçıların inkârçıların sonu ne oldu.
İşte korkunç ve dehşet verici sonuç hepsi boğuldu.
Sarsan uğultu,önünde durulamayan bir fırtına,
Yerle gök arasında onları savuran müthiş kasırga.
'Ağaç kütükleri gibi yere çakılıp dona kaldılar.'
İnkâr edenlerin sonu hüsrandır,sanki ibret mi aldılar.
Üstlerinden gelen belâ, ne acıdır ne acıdır bir bilsen.
Azap geldikten sonra, ne yararı var, ah! vah desen.
Nice faniler tanrılaştırılıp inaçlar baskıya alındı.
Cüce zekâlar kendinden ötesine hiç inanmadı.
Azarsa azsınlar, onlar sırrı taşıyan gönlü yok edemez.
Duygular üstü ilâhi kaynağa, hiç bir azgın leke süremez.
Mons / 2004
Ali Kılıç KakizKayıt Tarihi : 27.11.2004 12:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ali Kılıç Kakiz](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/11/27/curet-edemezler.jpg)
Kurtuluş köprüsünden geçenlere ne mutlu!
Kadir Soytürk
28/11/2004
TÜM YORUMLAR (1)