Bir siyahı bilirdim renklerden
Bir de beyazı solmayan
Sonra maviyi öğrendim martılardan
Denizde varmış en koyusu
En uçuğu gökyüzünde saklıymış
Balıkçı dedi ki bu iş sabır ister
Oltayı boş çekmek de var
Bir kızıllık ortalığı almış ki sorma
Acep güneş mi doğuyor
Yahut batıyor
Sarı yakışmış güneşe
Ondan çıkartmak bilmiyor
Bir ciyaklama bir feryat
Al yanaklı bir çocuk ağlıyor
Şekerini kaptırmış…
Bir serseri kulağa nahoş ıslık çalıyor
Sanki bir türküyü anımsatıyor
Bir taş yuvarlandı kayalıklardan aşağıya
Atan olmadı, kendi düştü bilinmez
Rüzgâr esiyor hafiften
Deniz yine de çarşaf
Gökyüzü ağladı usulca
Bulutlar geçti, silindi gözyaşları
Sonra güneş yeniden merhaba dedi
Çocuğa yeni bir şeker verildi
Ağlama kesildi
Başka bir türkü tutturdu serseri
Bu seferki sanki bilindik
Yuvarlanan taş yerinde mutlu
Bir kuşak kapladı aniden göğü
Bir renk curcunası
Balıkçı tekrar attı oltasını
Rüzgâr yön değiştirdi
Çocuk bitirdi şekerini
Serseri son verdi ıslığına
Güneş yine de sapsarı
Dedim başka renkler de varmış
Şahidimdir gökkuşağı.
Kayıt Tarihi : 8.10.2020 23:34:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Sezen Dincel](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/10/08/curcuna-9.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!