' Hiç bir slogan uçurtma bayramlarına destek vermiyorsa Çocuk olmak da yok artık' dedi adam.
Yaşı yalanlarını bağışlatacak kadar genç, oturduğu yerden güç bela kalkacak kadar ihtiyardı. Bilmiyordu hangi şark daha yalnız, bilmiyordu hangi hicret daha sakıncasız. Mevsim gitmeyi öneriyordu. Baktığı her ufkun öte yanına hasret bir ömür vardı elinde ve çaldığı her kapıyı bir el açardı. Senatoryumlara kapanası bir kalıştı bu sanki. Hayatta kalmak için değerli bir organını bağışlamak zorunda olan zedenin kulağına çarpan 11 pontluk topuk sesi aslında doktorunun değil de duvarda asılı olan zaman makinesine aitti. Neşter, tene tavsiyelerde bulunacaktı kalemini kırmadan önce - ' bu son olsun...' Doktor tavsiyede bulunacaktı- ' günde 24 öğün, aç kalple, sanal yoldan alacaksın bu uyarıcıyı.' Kesilen organ küçük bir tavsiye mektubu yazacaktı;
- Sevgili bedenim; sen bu satırları okurken ben çoktan eksik yanlarından biri olmuş olacağım. Birde iyi tarafından bakmalısın bu gerçeğe zira elinde olanların sen fark etmesen de ne kadar değerli olduğunu öğrendin bu gün. Umarım sinirlerini bozmuyordur Polyanna...
Elveda.
Ve ne zaman aklıma gelsen, canımı sıkıyorsun...
Yani hep canım sıkkın, aklımdan çıkmıyorsun
Ya da hep aklımdasın, canımı sıkıyorsun...
Kırılıverecek şimdi ayna kim düşecek kimbilir hangi mevsimden..
Tebrikler..
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta