Cüneyt Ergün Şiirleri - Şair Cüneyt Ergün

Cüneyt Ergün

Şimdi ben yok denecek kadar çokum.
Firardayken insan ve buz kesiyorken hava,
soğuk en çok parmak uçlarıma yakışmaz.
şimdi vakit seyir defterimde yorgundur,
şimdi feryat en çok sesimin tonunda vurgundur
ve şimdi hayat;

Devamını Oku
Cüneyt Ergün

‘mendil melankolikse kurumasını beklemek aptallıktır’ dedi, adam.
Gözyaşı akar yatağını bulur.
Mevzuubahis değildir her gecenin şeb-i yelda olması; zira hiçbir geçmiş yeterince geçmemiştir.
Saman alevi gibi sevip, saman alevi gibi terk edenleri,
Saman alevi gibi unutarak cezalandırmayı;
Zaman alevinden öğrendi.

Devamını Oku
Cüneyt Ergün

Sevgili;
öyle hemen
olmuyor

sen şimdi
bir tohumda seyret kendini

Devamını Oku
Cüneyt Ergün

‘26’dan tavşan ve göz kapaklarından soru işareti çize biliyordu’ adam. Tuhaf gelmiyordu artık tek kelimeli cevaplar, evetler, hayırlar…
Herkes kendi kalbinin önündekini özlese, dünya tertemiz olurdu. Çiçek tutan insan değil, çiçeği kopartılan toprak olmak istiyordu.

‘İnsanlar çelenklere benziyor’ dedi adam.
Odunlar çiçek taşıyordu.

Devamını Oku
Cüneyt Ergün

ir şakayla başlayan ve içindeki tüm romantizmi yağmurla ifade etmekten hoşlanan nisan; sana ait olmalı bu akşam' dedi adam. Bu akşam ki Farid Farjad çalmaya çalişan kabiliyetsiz bir keman oğrencisi. Bu akşam ki beni boğmaya calişan bir örğutün elebaşısı, zararlı bir cemiyet yani. Karanlığın içinde kaybolan siyah bir giysi gibi tedirgin otoban kenarında yürümekten. Çift şeritli bir yolda tek kişilik bir terk-i dünya. Aydınlık, bir film şeridi artik.
Bu aksam ki katli vacip bir bünyeye yerleştirilmiş fünye.

Mutluluk, tahrik gücü yüksek bir zavallı artık.


Devamını Oku
Cüneyt Ergün

Eli değmesi gerek bir tabib el gulub’ un.
Kalp sadece çarpan bir şey değil artık,
yamuk bir şey,
ıslak bir şey,
kırmızı bir şey,
bir pompa hayata bağlayan

Devamını Oku
Cüneyt Ergün

'gözyaşı deyince akan sular vurulur bende ' dedi adam.
'Hiçbir insanoğlu şaşırtmaz beni.
tarifim biraz çamura ruhtur,
ruhsuzluğum şaşırtmaz beni'

kaldı ki suret bir aynanın aksi değil,

Devamını Oku
Cüneyt Ergün

' Hiç bir slogan uçurtma bayramlarına destek vermiyorsa Çocuk olmak da yok artık' dedi adam.

Yaşı yalanlarını bağışlatacak kadar genç, oturduğu yerden güç bela kalkacak kadar ihtiyardı. Bilmiyordu hangi şark daha yalnız, bilmiyordu hangi hicret daha sakıncasız. Mevsim gitmeyi öneriyordu. Baktığı her ufkun öte yanına hasret bir ömür vardı elinde ve çaldığı her kapıyı bir el açardı. Senatoryumlara kapanası bir kalıştı bu sanki. Hayatta kalmak için değerli bir organını bağışlamak zorunda olan zedenin kulağına çarpan 11 pontluk topuk sesi aslında doktorunun değil de duvarda asılı olan zaman makinesine aitti. Neşter, tene tavsiyelerde bulunacaktı kalemini kırmadan önce - ' bu son olsun...' Doktor tavsiyede bulunacaktı- ' günde 24 öğün, aç kalple, sanal yoldan alacaksın bu uyarıcıyı.' Kesilen organ küçük bir tavsiye mektubu yazacaktı;

- Sevgili bedenim; sen bu satırları okurken ben çoktan eksik yanlarından biri olmuş olacağım. Birde iyi tarafından bakmalısın bu gerçeğe zira elinde olanların sen fark etmesen de ne kadar değerli olduğunu öğrendin bu gün. Umarım sinirlerini bozmuyordur Polyanna...
Elveda.

Devamını Oku