damla imiş şu ömür
okyanuslar sanmışım
bir damlada boğulup
uykulara dalmışım
(eylül 2006, İzmir)
Dileniyorum sevgilim, öldüğümüzde
Bize yâr olmayan yerin yüzünü
Terk ettiğimizde
Sıcak toprak, yorganımız olsun,
Üzerimize
Ayrılmasın ellerimiz
Gün çoktan karardı buralarda
Ne bir muştu, ne bir umut
Yitik ışık mı beklediğim..
Boşuna
Al sevdâm, kalbimle birlikte mahzûn
Ve de buruk
dağlarıma karlar yağdı dostlarım
can elinden kopup gelen rüzgarla
tutsak kaldı on beşinde umudum
göz nuruyla büyüttüğüm rüyamla
dağlarıma karlar yağdı dostlarım
elimde çiçek
çiçeğin ucunda hüzün
hüznün ucunda yüreğim
yüreğimin içinde sen
senin için gözyaşlarım
boşuna bekliyorum
Renk renk uçuşuyor yüreğimde
Kuşlarla birlikte kelebekler
Rengârenk görünüyor
Türlü kokularıyla çiçekler
Göremeyenler bana âmâ diyorlar
Gülüyorum
Susuz toprakların dilendiği nazlı yağmur;
Dön artık!
Gözlerim ufukta, izini arıyorum.
Ölgün bakışların yitirdiği kayıp umut;
Gel artık!
Ellerim havada, göz yaşı döküyorum.
bir yıl gibi geldi
bir an gibi geçti
gelişin hüzün verdi
gidişin deldi geçti
(mart 2003, İzmir)
Bir dağ köyünde tanımıştı onu
Kalbi kalbine değdi,
Sessizce..
Kalbi kalbine girdi,
Delice..
Sevgileri efsane oldu
Yoruldu artık konar göçer gönlüm
Kabuklarımdan duvarlar ördüm çevreme
Tecrübelerden de kilitler kapısına
Üstelik yalnızlıkta ürkütmuüyor eskisi gibi artık
Ben varım şimdi sâde ben…
Gönlüm bomboş,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!