Bir adam ;
Dağların başıboş zirveleri gibi ıssız,
Ruhunu okşayan serin bulutlara kayıtsız,
İrili ufaklı hayalleriyle birlikte, savrulur durmadan.
Bir adam ;
Gidişinin fermanını dinlemiş olsa da kulaklarım,
Ben hala emirlere karşı gelen katı bir isyankarım.
Ey gülüşünün kenarındaki çukura mutluluğumu sakladığım,
Doğum günün kutlu olsun...
Bütün bağlar, kelimeler, hatıralar
Zamanın zehirli nefesinde eriyip gidiyor.
Bir inşa- yıkım döngüsünde savrulup duruyoruz
Adına hayat deniyor.
Titreyen nefesin, ayazın kucağında hırpalanmış,
Cılız feryadın nasıl da kulağında büyüyor.
Kıvrılmış, sessizce kuyruğuna sarılmış,
Ayın anaç parıltısında gizlenen yalandan medet arıyor.
Üşüyen kimsesizliğinde dondur bizi,
Kırık pencerelerinde kışı misafir eden oda,
Duvar saatinde minyatür bir mezar asılı.
Yelkovanın durgun soluğunda,
Hangi akrebin zehri saklı?
Tozlu rafta saklanan kitabın,
Ölüm ve yaşam, iki komşu ırmak
Tersi yönde çağlayan
Ufacık taşlara çarptı, damla oldu yükseldi ruhum
Rüzgarların koynunda buldu, serin bir sığınak.
Aniden takıldı, hesapsızca uçan vahşi kuşların kanatlarına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!