Merhaba Dostlarım, Canlarım.,
Nereden, kimden, nasıl ve ne maksatla gelirse gelsin terör lânetlenmesi gereken, insanlığı tehdit eden, yaşam alanını daraltan ve ucu bir şekilde herkese, her yere dokunabilen bir insanlık ayıbı ve günümüz sorunu...Köklü ve akılcı yöntem ve önlemlerle önlenmesi, engellenmesi, en azından hızının kesilmesi, terörü yaratan ve besleyen kaynak ve nedenlerin cesaretle-toplumsal ve uluslararası mutabakatla- köküne inilmesi gerektiğinin önemini vurgulayarak gelelim bugün kutladığımız Cumhuriyetimize...
Terörün gölgesinde kutladığımız temel direğimiz ve Atatürk devrimlerinin başyapıtı Laik Cumhuriyet imizin 84. yıl dönümünü bütün içtenliğimle kutluyorum; sağduyulu, ulusal ve yerel değerlerine bağlı, barışa inanmış demokratik bir yaşamı yaşam alanı seçmiş, paylaşıma dayalı, hukukun üstünlüğüne inanmış, hakkaniyetin şeffaf terazisinde adalet dağıtmayı erdem bilmiş, evrensel anlayışın odağına insanı koyabilmiş fertlerle yepyeni bir anlayışa köprü... Ulusuma, ülkeme, insanlığa kutlu olması... Yaşama bu bağlamda yeni ufuklar, yeni pencereler açması dileklerimle... Diyorum ki: Bu günün anlam ve gücünü iyi kavrayalım, değer bilirliğimizi, bugünlerde daha derinlikli bakarak, kenetlenerek ortaya koyalım, ifade edelim; elimizden usul usul, sinsice kaymasına, kaydırılmasına fırsat ve zemin yaratmayalım. Bunun adı da; Öz de bu topraklara, cumhuriyete ve onu yaratan, yaşatan değerlere dürüstçe bağlılık, saygı... Farklılıklar bir kültürel zenginlik, göz alıcı bir mozaiğin taşları, nakışları gibi algılanıp saygı ve tahammülle yaklaşılırsa başarılmayacak ne kalır ki geriye... Elbette bu algı ve kenetlenme birilerini, bir yerleri rahatsız edecektir! Tarih boyunca da böyle olmadı mı? İçte ve dıştaki nifak odaklarını sade vatandaştan ayırmak, onları rencide etmemek gerekir. Sağduyu ve yürek gücü her şeyin üstesinden gelir; yeter ki, inanalım ve gereğini yapalım canlarım... Saygı, sevgi ve dost selamlarımla... Refika Doğan
yumuşakbaşlı rüzgarların kanatlarında bir yer bul bana
suyun ışıltılı sesleri aksın bir yanımızdan,
bir yanımızı defneler sarsın...
demir kollarının yumuşaklığında uyanayım sabahları
zeytin ağacının gözlerinde büyürken bir çekirdek