Cumhuriyet Şiiri - Yorumlar

Nuray Şaşihüseyinoğlu
210

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Aynı toprakta yatıp aynı rüyayı gören,
Acıya, derde ortak olup, birlikte gülen
Bedel gerekli denilince canını veren
Bu ülke insanının hakkıdır cumhuriyet.

Çağdaşlığı zamanın ötesinde arayan
Milletini sevdikçe onu kalpten kutsayan

Tamamını Oku
  • Cemal Çelik
    Cemal Çelik 25.07.2013 - 12:42

    Anlamlı bir şiirdi.İnsan olmanın şerefini cumhuriyetle yaşamaya başladık. İnsana kulluk ve kölelik yakışmaz. Nuray Hanım kaleminiz daim olsun efendim.

    Cevap Yaz
  • Sadetdin Yüksel
    Sadetdin Yüksel 13.07.2012 - 14:27

    Güzel vatan millet duygularıyla Cumhuriyetimizin önemini herkeze hatırlatan ve bizleri duygulandıran dizeleri yazan yüreğinizi canı gönülden kutluyorum..Sevgi saygı ve selamlarımla...

    Cevap Yaz
  • Alaaddin Uygun
    Alaaddin Uygun 04.05.2012 - 10:42

    duyarlı yüreğe candan tebrikkkk

    Cevap Yaz
  • Mehmet Yusuflar
    Mehmet Yusuflar 15.10.2010 - 15:41

    Şiiri yazanın da elbette dünya görüşü vardır. Kanun ne olursa olsun, rejime ne denirse densin eğer insanlarına değer verilmiyor bir rejimin adı o kadar önemli değildir. Unutmayalım ki rusyanın adı da 'cumhuriyet' ti. Ama gözlerimle gördüğümü anlatayım: demir perdenin yırtıldığı anda oraya düşmüştüm.1991 yılının son ayı idi. dört yüksek binanın ortasında polis 'suçlu' birini yakalamış burnunun üstüne yumruklarını çok sakin ve uzun müddet vurduğunu 'suçlunun' gömleği kana bulanmıştı. Polis dönüp dolaşıp sakin bir şekilde 'suçluyu' mütemadiyen dövüyordu. ben arabanın içnde bir arkadaşımı bekliyordum. gelip geçenin hiç sesini çıkar(a)madığı mecburiyetinde kalmıştım.film gibi bir manzarayı seyretmek çok da güzel bir şey değildi. Ancak arkadaş gelince kendisi rus olduğundan sordum: nedir bu?
    bana cevabı daha acayipti. şimdi sadece suçluyu böyle dövüyorlar. eskiden suçlunun bütün ailesini böyle evlerin ortasında döverler ve herkesin ibret almasını isterlerdi. biz de de 28 şubat, 12 eylül, 12 mart ve 27 mayıslarda anadolu insanının hiç değeri olmadığını unutmayalım. Cumhuriyet, vicdanı hür insanların yönetmesi ve yönetilmesidir. Değilse sadece şiir yazarız... Daha ne olsun... bu şiir de geleceği aydınlık neslimizin anlayacağı ve insanın değerli, çevrenin insan için olduğu bir ekolojik atmaosferde yaşamamızın temennisi olsun.
    Mehmet YUSUFLAR

    Cevap Yaz
  • Gökez Doğangönül
    Gökez Doğangönül 10.11.2007 - 23:11

    Bu ülke insanının hakkıdır cumhuriyet.

    Yüreğinize sağlık, çok keyifle okudum şiirinizi, kaleminiz susmasın, saygılarımla...

    Cevap Yaz
  • Yakup İcik
    Yakup İcik 03.11.2007 - 04:02

    Cumhuriyet, hükümet başkanının, kamu tüzel kişiliğini temsil eden bir heyet tarafından belli bir süre için ve belirli yetkilerle seçildiği yönetim biçimidir. Egemenlik hakkının belli bir kişi veya aileye ait olduğu oligarşi kavramının zıddıdır.

    Aynı zamanda, 'Türkiye Cumhuriyeti' örneğinde olduğu gibi, cumhuriyetle yönetilen ülkelere de cumhuriyet adı verilir.

    Tarihçe [değiştir]

    Cumhuriyet kelimesi Arapça kökten 18. yüzyılda Osmanlı Türkçesinde türetilmiş bir isimdir. Arapça CMHR kökü 'bir araya toplanma, topluluk oluşturma', bu kökten türeyen cumhūr ise 'cemiyet, toplum, kamu' anlamına gelir. 18. yüzyıl Avrupa'sında monarşi ile yönetilmeyen Holanda, İsviçre (ve 1789 Devrimi sonrasında Fransa) gibi ülkeleri tanımlayan Latince respublica ] Fransızca république sözcüğünün Türkçe çevirisi olarak benimsenmiştir.

    Latince respublica, klasik kullanımda 'Devlet' anlamındadır. Toplumun bütünü namına kamu otoritesini kullanan tüzel kişiliği ifade eder. Avrupa siyasi düşüncesinde respublica Jean Bodin'den (1530-1596) itibaren, egemenlik hakkını kullanan hükümdardan ayrı olarak 'devletin soyut kişiliği' anlamında kullanılmış, 1640'lı yıllardan itibaren de popüler kullanımda 'hükümdarsız devlet biçimini' ifade etmiştir.

    Osmanlı Devletinde cumhuriyet fikri ilk kez 1870'li yıllarda Genç Osmanlılar ve Mithat Paşa tarafından (açıkça savunulmaksızın) tartışılmıştır.

    Türk Anayasa Hukukunda Cumhuriyet [değiştir]

    Türkiye Cumhuriyeti'nin 1924, 1961 ve 1982 anayasalarının birinci maddelerinde, 'Türkiye Devleti bir cumhuriyettir' ifadesiyle, cumhuriyet bir devlet biçimi olarak kabul edilmektedir. Oysa, Türkiye'de cumhuriyetin ilanına ilişkin 29 Ekim 1923 tarihli yasa, 'Türkiye Devleti'nin şekli hükümeti cumhuriyettir' ifadesiyle cumhuriyeti bir hükümet biçimi olarak öngörüyordu. Fransız anayasaları da cumhuriyeti bir hükümet biçimi (forme de gouvernement) olarak kabul etmiştir.

    Türkiye'de 1924 Anayasası'nda cumhuriyetin bir devlet biçimi olarak yer alması, Osmanlı saltanatına dönüşü tasarlayan çevrelere karşı bir tepki niteliğindedir. Bu nedenle, 1924 Anayasası'nda devlet biçimi olarak cumhuriyetin, hukuksal olmaktan çok siyasal bir anlamı vardır; amaç, devlet başkanlığının bir hanedana ait olup soydan geçmesine, yani saltanata karşı çıkmaktır. 1924, 1961 ve 1982 anayasalarında yer alan, 'devlet şeklinin cumhuriyet olduğunun değişmezliği' ilkesi de bunun bir kanıtı olarak kabul edilebilir. Anayasa hukuku açısından devlet biçimi, devletin tek merkezli veya federal olmasıyla ilgili bir konudur. Türkiye Cumhuriyeti anayasalarında yer alan 'Türkiye Devleti, ülkesiyle ve milletiyle bölünmez bir bütündür' ifadesiyle devlet biçiminin tek merkezli olduğu belirtilmektedir. Bu açıdan, teknik anlamda cumhuriyetin bir hükümet biçimi olarak anlaşılması gerekir..._

    Vikipedi, özgür ansiklopedi

    simdi daha anlasilir ve daha manali

    tebrik ederim degerli sairem...
    saygi ile

    Cevap Yaz
  • Erdoğan Vural
    Erdoğan Vural 31.10.2007 - 21:16

    Özgürlüğümüzün timsali Cumhuriyetimizi anlatan anlamı milli duygulu duyarlı yüreğinizin ilhamı şiirinizi tebrik eder,başarılarınızın devamını dilerim.Esen kalınız.Erdoğan Vural

    Cevap Yaz
  • Hakan Yaşar
    Hakan Yaşar 31.10.2007 - 10:57

    temaya saygı bakidir ama sıradan bir dörtlük bu. herkesin dörtlük dili gibi olmuş. yani bir yenilik yok kısacası hep aynı , hep aynı.

    Cevap Yaz
  • Rengin Alacaatlı
    Rengin Alacaatlı 30.10.2007 - 10:51

    Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
    Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
    Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

    Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK
    20 Ekim 1927

    NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

    Cevap Yaz
  • Osman Öcal
    Osman Öcal 30.10.2007 - 00:25

    tebriklerimle selam ve dualarımı yolluyorum.inciler daim olsun.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta