Anadolu’nun dağlarından
Mavi göklere kanat açmış kartalız biz!
Düşmanın yerlisi de tanır yabancısı da.
Sağlam basarız ayaklarımızı
En sarp kayalıklarda bile!
Gözlerimiz ufuklardadır
Bulutlardadır başımız.
Düşmana baş eğdiğimiz görülmemiştir!
Ufuklara kanat vurur umutlarımız
Engelli koşularda azmimiz yorulmamıştır.
Dostlar diyarında düşmez kaşımız
Atbaşı gideriz bağımsızlıkla
Eşitlikle karındaşız.
Barışla can ciğer kuzu sarması
Özgürlükle yoldaşız.
Gözlerimizden dudak uçlarımıza akan
Ve yüreğimizin ucunu yakan hüznümüze bakmayın!
Biz
Kara Fatma’yız İzmit’te.
Kavgamız memleket kavgası
Davamız memleket davası...
Dağları çınlatan sesimizden tanır bizi
Adapazarı
Bursa
Bolu
Sakarya boyları
Afyon Ovası!
Her adımda bir şehit
Her taşta bir şehidin kanını gördük!
Her tepenin arkasında bir ihanet yaşadık!
Ruhumuzla savaşmak
Ve engelleri aşmak için
Bedenimizi boşadık!
Bağımsızlık uğruna!..
Ey
Orta Çağ’ın bataklıklar illeti!
İstediğiniz hangi günün diyeti?
Kolay mı sanıyorsunuz
Söküp almak ellerimizden
Sevdasına yüreğimizi koyduğumuz
Laik
Ve demokratik cumhuriyeti!
Demirci’nin dağlarında
Bilinmez bir savunma siperinde yatan
Gördesli Makbule’yiz biz!
Alnımızda kurşun yarası…
Bugün
Daha bir şiddetle sızlıyor biliyor musunuz
Kaşlarımızın arası!
Ne kahpe bir kurşunla
Bir ormanın kuytusunda kalmak
Ne unutulmak
Ne sevdalımızdan ayrı düşmek yakar ciğerlerimizi
Uğruna can verdiğimiz yurdumuzun
Şahdamarına yapışan vampirler kadar.
Gün olur yıldızlara göz kırparız
Mağrur ve bahtiyar!
Gün olur
Süreriz dağlara atlarımızı
Şahlanırız yüreklerde
Vuruşuruz diyar diyar!
Ey
Orta Çağ’ın bataklıklar illeti!
İstediğiniz hangi günün diyeti?
Kolay mı sanıyorsunuz
Söküp almak ellerimizden
Sevdasına yüreğimizi koyduğumuz
Laik
Ve demokratik cumhuriyeti!
Osmaniye’nin
Raziyeler Köyü
Kanlıgeçit Mahallesi’nden
Rahime Hatun’uz biz!
Tayyar Rahmiye’dir bir adımız.
Alman filintası
Kınalı keklik gibi öter parmağımızın ucunda!
Zamanımız yok ağlamaya
Şehidimizin başucunda.
Göğsümüzdeki kurşun yarasını biliyor musunuz?
İhanetin kıyısında sırıtıp sırtlan dişlerinizle
Gülüyor musunuz?
Uyanıp ölüm uykularından
Alırsak elimize filintamızı
Çökertiriz başınıza
İhanet sarayı misali diktiğiniz uğursuz damınızı!
Ey
Orta Çağ’ın bataklıklar illeti!
İstediğiniz hangi günün diyeti?
Kolay mı sanıyorsunuz
Söküp almak ellerimizden
Sevdasına yüreğimizi koyduğumuz
Laik
Ve demokratik cumhuriyeti!
Sakarya’nın yangınlarına su serpip
İzmir yollarına ulaşan
Vuruştukça coşan
Coştukça taşan
Şehit eşi
Ve şehitler anası Binbaşı Ayşe’yiz biz!
Çocukluğunu unutup
Cephelerde büyüyen
Nezahat Onbaşı’yız!
Afyon’da
Tarsus’ta
Düşmana kök söktüren
Haine
Buram buram ter döktüren Adile Hala’yız!
Adı da mezarı da bilinmeyen
Bitlis Defterdarı’nın yiğit eşi…
Antepli Yirik Fatma…
Mehmet Çavuş diye bilinen Ayşe…
Halim Çavuş sanılan Halime’yiz biz!
Ser verip sır vermeyen
Alev alev fırınlarda yakılan Nazife’yiz!
Egenin dağlarında destan yazan Emir Ayşe’yiz!
Senem Ayşe’yiz!
Satıyız
Sırtımızda
Taşıdığımız mermilerin ağırlığı var hâlâ!
Kırık dala
Bel bağlamayız!
Oturup
Kaderimize ağlamayız!
İhanet çemberindeki oğlunu
Tek kurşunla alnının çatından vuran Domaniç’li Habibeyiz!
Karboğazı’nda Kılavuz Hatice…
Mermi taşırken
Kağnı üstünde donan Şerife Bacı’yız!
Barış sofralarında kınından çıkmayan
Savaş meydanlarında
Kınına sığmayan
Özgürlük kılıcıyız biz!
Ey
Orta Çağ’ın bataklıklar illeti!
İstediğiniz hangi günün diyeti?
Kolay mı sanıyorsunuz
Söküp almak ellerimizden
Sevdasına yüreğimizi koyduğumuz
Laik
Ve demokratik cumhuriyeti!
Batı’da efeyiz
Doğu’da çete.
Gönüllü bekçiyiz
Hem memlekete hem cumhuriyete!
Antep’te Şahin Bey’iz
Elmalı köprüsünde
Son kurşununa dek direnen
Ve silahsız yürüyen düşman üstüne!
Kurtuluş uğruna
Bin altı yüz davarını satan
Ve canını yoldaşlarından önce ateşe atan
Karayılan’ız!
Maraş’ta Sütçü İmam
Gaffar Osman
Çakmakçı Sait’iz biz!
Tahtsız hakanız
Saraysız hanız!
Karadeniz’in dağlarında
Sakarya ve Afyon ovasında
Topal Osman’ız!
Eeey beyni külahlı!
Bir karış yurt toprağı uğruna
Dağlarda eşkıya oluruz
Eli silahlı!
Eeey
Orta Çağ’ın bataklıklar illeti!
İstediğiniz hangi günün diyeti?
Kolay mı sanıyorsunuz
Söküp almak ellerimizden
Sevdasına yüreğimizi koyduğumuz
Laik
Ve demokratik cumhuriyeti!
Şehit Kamil’iz biz
On dört yaşında!
Gizik Duran’ız
Fekeli Cezmi’yiz
Ali Saip’iz!
İyi biliriz ihanetin vicdan yarasını
Satılmışlığın yeğni darasını
Soysuzluğun naturasını iyi biliriz!
Mehmet Çavuş’uz
Kurtuluşun ilk kurşununu sıkan!
Dağların her koyağında çoban ateşleri yakan
Dörtyollu Kara Hasan’ız!
Kol kola girince
Verince omuz omuza
Düşmana
Yılan deliği aratan çete
Canını ortaya koymaz mı hiç
Hainler göz dikerse bu güzelim memlekete?
Ey
Orta Çağ’ın bataklıklar illeti!
İstediğiniz hangi günün diyeti?
Kolay mı sanıyorsunuz
Söküp almak ellerimizden
Sevdasına yüreğimizi koyduğumuz
Laik
Ve demokratik cumhuriyeti!
Erzurum’da Karabekir
Kütahya’da İnönü’yüz biz
Ali Fuat
Mehmet Nuri
Deli Halit
Ve Cevat
Ve Fevzi
Fahrettin
Ve İzzettin
Ve on binlerce adsız kahraman…
Ve Hakkâri’den Edirne’ye
Karış karış
Mustafa Kemal’iz biz!
Varsın ölüm olsun diyet!
Adımız
Cumhuriyet!
Devrimlerin anası…
Kayıt Tarihi : 7.11.2012 19:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Öyküsü var. Çok uzun, çok derin... Kitaplara sığmaz. Sadece ihanetleri bile ömrüm yetmez anlatmaya.
Bu güzel çalışma ile karşılaştım.
Tebrik ederim
Yaşayacaklarınız,
Yaşadıklarınızdan daha renkli,
Daha hareketli,
daha bereketli
Geçmesi temennisi ile Doğum gününüzü tebrik eder
Sağlık
Afiyet
Başarı dolu bir ömür
Yüce Rabbimden niyaz ederim
Osman ERDOĞMUŞ
SAKARYA
Bu güçlü kalemin
Gücü solmasın
Bu güzel dizelerin sonu olmasın.
Kutluyorum.
Bu güzel şiirinizi
Canı gönülden kutlar
Başarınızın daim olması ve
Daha nice paylaşımlar dileğiyle 10+ saygılarımla
Bu güzel şiirinizi
Canı gönülden kutlar
Başarınızın daim olması ve
Daha nice paylaşımlar dileğiyle 10+ saygılarımla
Kutlarım
TÜM YORUMLAR (8)