Cumhuriyet Şiiri - Hale Akansu

Ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti adını almadan önce Osmanlı Devleti olarak biliniyor ve padişahlıkla yönetiliyordu. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde başa geçen padişahlar yeterli olmadığından yurdumuzun toprakları üzerinde diğer ülkeler tarafından paylaşma planları yapılmaktaydı.

1914 yılında Birinci dünya savaşında İttifak Devletlerinin yenilmesi sonucu İttifak Devletleri yanında yer alan Osmanlı Devleti de yenik kabul edildi ve toprakları İngiltere, Yunanistan, Fransa ve İtalya tarafından işgal edildi.

19 Mayıs 1919 yılında Mustafa Kemal’in Samsun’a ayak basması ile başlayan mücadele Kurtuluş Savaşı ile devam etti. Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasından sonra 1 Kasım 1922’de Türkiye Büyük Millet Meclisi saltanatlığı kaldırdı. Ancak devletin yönetim şekli belirlenmedi.

29 Ekim 1923 günü Mustafa Kemal Atatürk yönetimi cumhuriyet olarak belirleyerek yurdumuza Türkiye Cumhuriyeti Devleti adını verdi ve ilk cumhurbaşkanı oldu.

2 Şubat 1925 yılında Hariciye Vekaleti’nce düzenlenen bir kanun teklifinde 29 Ekim’in bayram olması önerildi. Bu teklif Meclis Anayasa Komisyonu tarafından 18 Nisan 1925 günü karara bağlandı ve 19 Nisan 1925 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edildi. O günden itibaren bu gün ülke içinde ve dış temsilciliklerde bayram olarak kutlandı.

Kurtuluş hareketinin başladığı günden düşmanın yurdumuz toprağından atıldığı güne kadar süren zorlu mücadele sonucu kazanılan haklı onur ve kazanılan haklar bize bırakılan emanettir. Bunları korumak sahip çıkmak biz cumhuriyet çocuklarının görevidir. Unutmamalıyız ki yurdumuzun her karış toprağı atalarımızın kanları ile sulanmıştır. Esaret altında yaşamamak için verilen mücadele ve şanlı geçmişimiz bize örnek olmalı, bizlerde yurdumuz üzerinde belirecek her türlü tehlike karşısında bir yürek olup aynı mücadeleyi verebilmeliyiz. Çünkü bugün sahip olduğumuz haklar ve özgürlüğümüz ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bize bıraktığı en güzel armağandır.