Cuma Şiiri - Fikret Gürsoy

Fikret Gürsoy
BİR TEBESSÜMÜ BİRBİRİMİZE ÇOK GÖRMEYELİM
402

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Cuma

Bugün günlerden, sen bilir misin? Cuma
Gönüllerin huzur bulduğu gündür, Cuma
Haftanın bittiğini bildiren gündür, Cuma
Müslümanların hep bayramıdır, Cuma

Sen günlerin içerisinde, kıymetlisin Cuma
Senin uğruna neler feda edilmez ki, Cuma
Kâinatın ilk yaratıldığı gündür, Cuma
Ah keşke sana, ulaşabilsem Cuma

Hz. Âdemin, cennetten çıktığı gündür, Cuma
Hz. Nuh’un, gemisinin oturduğu gündür, Cuma
Hz. İsmail’in, kurban edileceği gündür, Cuma
Hz. Hüseyin’in, şehit edildiği gündür, Cuma

Gününüz hep mübarek olsun, bugün Cuma
Birbirimize dua edelim, özel gündür Cuma
Hastalarımız şifa bulsun, senin hürmetine Cuma
İsimlerden en çok beğendiğim isimdir, Cuma

26.03.2010
Fikret Gürsoy
ARAŞTIRMACI-YAZAR-ŞAİR-PROGRAMCI

Fikret Gürsoy
Kayıt Tarihi : 26.3.2010 01:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


CUMA NAMAZI KILMAYANIN ELİNİ NE YAPALIM? Saygı değer okurlarım, sizlerle buluşmanın mutluluğunu bir kez daha yaşamaktayım, bu imkânı bizlere veren, Yüce Rabbimize ne kadar, Hamdi sena etsek azdır. Çok saygı değer okurlarım. Bu köşe yazımızda da bugün, Cuma namazı kılmanın önemini anlatmaya çalışacağım. Cuma namazı kılmak farzdır. Ayrıca Cuma namazı vaktinde, alış veriş yapmakta haramdır. Bu hususta Yüce Rabbimiz bakınız, Cuma Suresi, Ayet: 9–10–11 de, mealen ne buyurmaktadır. “ Ey İman edenler! Cuma günü, namaz için ezan okunduğu zaman hemen Allah’ın zikrine, hutbe dinlemeye ve namaz kılmaya gidin, alış-verişi bırakın. Bu hutbe dinlemek ve namaz kılmak, sizin için daha hayırlıdır, eğer bilirseniz. Sonra namaz kılınınca, yeryüzüne dağılın da Allah’ın fazlından rızk arayın. Allah’ı her halinizde çok anın ki, dünya ve ahi ret saadetine kavuşup azab tan kurtulabilirsiniz. Böyle iken, şiddetli bir kıtlığın hüküm sürdüğü bir zamanda sen hutbe okurken, zahire yüklü bir ticaret kafilesinin gelişini haber veren def seslerini ashap duyunca, hutbeyi terk etmenin bir zararı olmayacağı düşüncesine kapılarak, bir ticaret veya eğlenti def sesi gördüklerinde, ona fırladılar da seni hutbede ayakta bıraktılar. Mescide yalnız on iki kişi kalmıştı. De ki; - Allah katında olan sevab, eğlentiden de, ticaretten de hayırlıdır. Allah verenlerin en hayırlısıdır. “ Evet, saygı değer okurlarım, Cuma gününün ismiyle anılan, Cuma Suresi, Ayet: 9–10–11 den de, anlaşılacağı üzere, o saatte alış-veriş yapmak, kesinlikle günah ve haramdır. Hiçbir zaman o saatte, dükkânda oturmayacağız, dışarıda dolaşmayacağız, evde yan gelip yatmayacağız. Ya ne yapacağız? Ezanı Muhammed iyi, duyar duymaz camiye koşacağız. Yüce Rabbimizin, fazlından, bereketinden, rahmetinden istifade edeceğiz. Sevgili Peygamber Efendimizde, Cuma namazının önemi hususunda, bakınız neler buyurmaktadır? “ Ya bazı insanlar, Cuma namazlarını terk etmekten vazgeçerler yahut Allah, onların kalplerini mühürler de artık gafillerden olurlar. “ “ Güneşin doğduğu günlerin en hayırlısı Cuma günüdür. Çünkü Âdem (A.S) o günde yaratıldı, o günde cennete konuldu, o günde cennetten çıkarıldı ve kıyamet de ancak o günde kopacaktır.” “ Bizler dünyada en son gelenler, kıyamet gününde en öne geçecekleriz. Şu kadar var ki, onlara bizden önce, bize ise onlardan sonra kitap verilmiştir. İşte bugün, Cuma günü, onlara farz kılınıp ta, ihtilaf ettikleri gündür. Allah, bize bugünü dosdoğru gösterdi. Binaenaleyh onlar bu hususta bize tabidir. Yahudilerin bayramı yarın Cumartesi günü, Hıristiyanlarınki öbürkündür Pazar günü. “ “ Her kim Cuma günü, güzelce boy abdesti alarak erken saatte Cuma namazına giderse bir deve kurban etmiş gibi, ikinci saatte giderse bir sığır kurban etmiş gibi, üçüncü saatte giderse boynuzlu bir koç kurban etmiş gibi, dördüncü saatte giderse bir tavuk sadaka vermiş gibi, beşinci saatte giderse bir yumurta sadaka vermiş gibi sevap kazanır. İmam minbere çıkınca da melekler hutbeyi dinlemeye gelirler.” “ Cumada öyle bir saat vardır ki, o anda Müslüman namaz kılar. Allah’tan bir hayır dilerse, Allah ona dilediğini mutlaka verir.” “ Bir Müslüman’ın, Cuma günü olunca misvak lanması, dişlerini temizlemesi, güzel elbiselerinden birini giymesi ve varsa, güzel koku sürünmesi, yapması gereken görevlerindendir.” “ Herhangi biriniz Cuma namazına gelmek istediğinde yıkansın.” “ Cuma namazının farzını kılınca, dört rekât daha sünnet kılınız.” Saygı değer okurlarım, bütün bu Ayetler ve Hadisler, Cuma namazının mutlaka kılınması gerektiğini ortaya koymaktadır, Durum böyle iken, peki Cuma namazını kılmayanın elini ne yapacağız? Elini istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz, çünkü o elin bir suçu yok, alnını secdeye koymayan o bedenin, dolayısıyla o kişinin suçu var, bizler bu tip insanları dışlayarak değil, kucaklayarak, bu insanları Allah ile buluşturmamız lazım. Birçok insan bu hususta Yüce Rabbimizle küs yaşamaktadırlar, ne yapıp edip, bu küs insanları bir an evvel, Allah ile barıştırmalıyız. Şimdiden hepinizin Cuma gününüz mübarek olsun, Yüce Rabbimiz, kılmış olduğumuz, Cuma namazlarımızı kabul eylesin. ÂMİN Evet, saygı değer okurlarım, bir köşe yazımızın sonuna daha gelmiş bulunmaktayız. Şimdi sırada hediyeli sorumuza geldi. SORU: Namaza başlarken, ilk önce hangi dua okunur? Eğer bu sorunun cevabını biliyorsanız. Şahsıma ait 0 505 811 93 31 cep telefonundan bana ulaşabilirsiniz veya fikretgursoy38mynet.com adresinden veya weqa38hotmail.com msn adresinden de şahsıma ulaşabilirsiniz. Doğru cevapların içerisinden çekeceğimiz kura sonucu, bir talihli okurumuza, hediyesi kendisine hemen takdim edilecektir. Bir başka köşe yazımda buluşmak üzere, hepinizi Yüce Rabbime emanet eder, saygı ve sevgilerimi sunarım.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Fikret Zikret Gürsoy
    Fikret Zikret Gürsoy

    Kimse Size zarar veremez
    Eban’ın anlattığına göre Haccac bir defasında Enes b.Malik’e kızdı ve kendisine;
    -Eğer halife Abdülmelik’in seninle ilgisi yazısı olmasaydı, sana şöyle şöyle yapardım” dedi. Enes de ona,

    - O dediğini bana yapamazdın “ diye cevap verdi. Haccas
    - Dediğimi yapmama ne engel olabilir? “ diye sorunca Enes Ona;
    - Peygamberimizin bana öğretmiş olduğu ve her akşam ve sabah yaptığım birkaç dua “ diye cevap verdi.

    Haccac Enes’e: O duaları bana da öğret” dedi Enes Haccasın bu isteğini reddetti. Haccacın ısrar etmesine rağmen Enes onun isteğini yine geri çevirdi.

    Fakat bu olayı anlatan Eban diyorki; Son hastalığı sırasında Enes’e o duaların ne olduğunu sordum Bana şeyle cevap verdi.

    - Üç kere şu duaları oku:

    Bismillahi ala nefsi ve dini. Bismillahi ala ehli ve mali ve veledi. Bismillahi ala külli ma a’tani Rabbi. Allah Allah. Allahu Rabbi. La uşriku bihi şey’en.

    Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekberu ve e’azzu ve ecellü mimma ehafu ve ahzer. Allahümme inni e’uzü bike min şerri nefsi ve min şerri şeytanın marid. Ve min şerri külli cebbarin anid.

    Feintevellev Fe gul hasbiyallahu la ilahe illa hüve aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbul Arşıl Azim. Azze caruke ve celle senauke vela ilahe gayruke”

    Cevap Yaz
  • Fikret Zikret Gürsoy
    Fikret Zikret Gürsoy

    Zorluk anları, Allah’ın inananlar için yarattığı çok önemli zamanlardır. Zorlukla karşılaşan mümin, ardından gelecek olan hayrı bekler. Allah’ın kendisi için hikmetle yaratmış olduğu olay, onun için bir ecir fırsatıdır. Mümin imtihanında çile çekerken, Rabb’ine olan aşkını, sadakat ve teslimiyetini gösterir.

    Allah, Katından bir nimet olarak insana bela ve musibet verir. Her zorlukla Allah kuluna Kendisini hatırlatır. Zor zamanda mümin Allah’a daha sığınır, halisane teslim olur, sabreder; çile de çekse kalbi mutmaindir.

    Yaşamda her şey kusursuz olsa, imtihan olmazdı. Allah kulları için sade, tekdüze, “pembe panjurlu, bahçeli bir evde” yaşanan huzur dolu bir hayat dileseydi dünyayı yaratmazdı. Kullarını cennette yaratırdı. Dünya hayatı imtihan içindir; dünya da kusursuz hazırlanmış bir imtihan ortamıdır. Ve Allah kullarını, açlıkla, canlardan ve mallardan imtihanla sınar. İmtihan anında Rabb’i için güzel bir sabırla sabreder, tevekkül eder, çile de çekse Allah’ın kendisi için hazırladığı kaderinden hoşnut olur mümin. Hoşnut olur ki Rabb’i de ondan hoşnut olsun.


    Bizi sıkıntıya düşüren şeylerin özünde bazı şeylerin yolunda gitmeme düşüncesi yatıyor. Sanki o yolu kendimiz çizmişiz de o rotaya uymayanlar varmış gibi. Özünde zora gelememe, sıkıntıya uğramadan zaman geçirmek, yardıma ihtiyaç duymama, kendimizin bir kalıba sığamayacağını ve kalıbın bize göre yapılmasını isteme yani merkezde imtihanı ve yardımı istememe yatıyor. İmtihandan kaçılamayacağı ortada;

    “Şüphesiz ki biz, yeryüzündeki şeyleri kendine bir ziynet kıldık ki,,insanların hangileri amelce daha güzeldir diye onları imtihan edelim.”
    (Kehf suresi-7)

    Yani bize verilmiş bir ziynet, bir sorumluluk vardır. Yeryüzünde Allah’ın halifesi olarak dolaşmanın bir bedeli olmalı. Bu bedel imtihandır ve imtihanı geçmek için Allah’tan yardım istemek gerekir.

    “ Ey müminler, sabırla ve namazla Allah’tan yarım isteyin. Hiç şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir. “
    (Bakara suresi 153)

    Sabır geniş manasıyla İslam’ın emir ve yasaklarını tatbik ederken gösterilen sebattır. İmtihan özelliği olan musibetler karşısında yılgınlık göstermeyip direnmek, cesaret ve dayanıklılık göstermektir. Sabır, hak yolda yaşamanın bedeli olan zorluklara göğüs germek, hedefe ulaşmak konusunda direnç göstermek, ahlakı, disiplin ve nefsi kontrol altında tutmaktır.

    Sabır Kuran’ı Kerim’de sıkça tekrarlanır. Bunun sebebi bizi en iyi tanıyanın en çok neye ihtiyacımız olduğunu en iyi şekilde bilmesidir ve bu yüzden bu kadar çok vurgulanır. Tüm peygamberler ümmetlerine sabrı tavsiye etmiştir. Demek ki, sabır çok değerli bir şeydir.

    YAŞANILMASI GEREKEN BİR HASLET.

    Sabır deyince aklımıza ilk olarak alemlerin efendisi Rasulullah (sav) ve diğer tüm peygamberler gelir. Hayatlarını okuruz, dinleriz veya izleriz. İsimleri hep “peygamberlerin hayatı” diye geçiyor. Aslında “peygamberlerin sabır tarihi” olmalı bence. Çünkü tüm ömrü boyunca öne çıkan en büyük özellikleri davet yolundaki sebatlarıdır.

    Bir peygamber (Yunus (as)) sabrı bir an unutuyor ve “Allah’ım şüphesiz ben nefsime zulmedenlerden oldum” diye dua ediyor.
    Sabrı unutmak nefse zulmetmektir. Çünkü Rabbimizin bize bir lütfudur. Bizim kullanmamız gereken özelliklerimizdendir. Ama ne yazık ki sabır, unutulduğunu bile unuttuğumuz içinin boşaltıldığı kavramlar arasında yer alıyor. Efendimiz (sav) sabrı bize yaşayarak öğretiyor kuşkusuz. Hadisi şeriflerinde de en güzel biçimde anlatıyor sabrı;

    “ Sabır, acı bir olayın yaptığı sarsıntıya karşı ilk anda gösterilen tahammüldür.” (Buhari)

    “ Sabır imanın yarısıdır.”

    “ Sabırdan daha hayırlı ve geniş bir nimet hiç kimseye verilmemiştir.” (Tırmizi)
    “ Cennet gönlün istemediği şeylerle çevrilmiştir.”

    Efendimiz (sav) ve diğer tüm peygamberlerin bu denli sabırlı olmaları Allah’ın (cc) es-Sabur isminin tecellisidir. Evet Allah Sabırlı’dır. Cezalandırmakta acele etmez.

    “ Eğer Allah insanları zulümleri ile (hemen) hesaba çekiverip cezalandırsa idi, yeryüzünde kımıldayan tek bir canlı bırakmazdı (kalmazdı) . Fakat O onları tayin edilmiş bir vadeye kadar erteler. Ecelleri geldiği zaman da ne bir saat geri kalabilirler ne de öne geçebilirler.”
    (Nahl 61)

    Rabbimin verdiği bu mühlet bir rahmettir. Bizi kolayca gözden çıkarmadığının göstergesidir. Tevbe için bize süre tanımasıdır. Tevbe öyle bir tevbe olmalı ki, geçmişte ki günahlarımız, sıkıntı ve endişelerimizden bizi kurtarmalı. Hayatımızı allak bullak eden şeyler, yaşadığımız hadiselere karşı duyduğumuz kaygı ve endişeler değil midir? Bunlar ancak sabırla silinebilir.

    Peki Neye Ve Niçin Sabır?

    İbadetlere devam etmek için sabır… Günahlardan uzak durmak için sabır… Allah’a ulaştıran yolu kesmek isteyenlere karşı girişilen mücadeleyi devam ettirmek için sabır… Zafer ve barışın gecikmesi karşısında sabır… Gidilecek yolun uzun ve dikenli oluşuna sabır… Kısacası Allah’ın (cc) rızasını kazanmak için sabır.

    Sabrın imanda ki yeri, başın gövdedeki yeri gibidir. Yani her işin başı sabırdır. Sabır ruhun bir melekesidir. Gidilecek uzun yolda Rabbimizin bize lütfettiği ihtiyacımız olan azığımızdır. Sabır o an bir imtihandan geçirildiğini fark etmendir. Yani teyakkuz halinde (tetikte) bulunanlar sabredebilir. Musibet onun gözüne daha farklı gözükür. Yaşanılanların Allah’ın (cc) kaza ve kaderinin tecellisi olduğunu bilir. Sevabın çokluğu, belanın büyüklüğüne göredir. Allah(cc) kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemez. Hem bela ve musibetlere sabretmezsek sorun birken iki olur. İkincisi Allah’ın rahmetini tepmedir ve bu her şeyden fenadır.

    Sabır direnç göstermektir. İki şekilde direnç gösterilir; birincisi yapmak için direnmek. Acı ilaçlarla tedavi gibi vazifeye atılmak. Davetten geri kalmamak mesela…

    İkincisi yapmamak için direnmek. Zehirli tatlılardan uzak durmak. Bizi rahmetten uzaklaştıracak her şeyden uzak durmak. Çabucak gelecek olan geçici lezzetten, şehvetten e kötü sonuçlarından uzak durmak mesela…
    Sabır zafere giden yoldur. Vazifenin meşakkati sabırla hafifler. Sabır müminin güç kaynağıdır. İmanın koruyucusudur. İmtihanı sabredenler kazanır, sonu selamettir. Buraya kadar sabır “ne”dir dedik.

    Peki Sabır Ne Değildir?

    Mahkumiyete, meskenete ve zillette olmak, haksız tecavüzlere, kul haysiyetine gölge düşürecek saldırılara katlanmak ve bunlara sessiz kalmak sabır değildir. Bunun adı tezellüldür ve tezellül haramdır. Meşru olmayan şeylere sabretmek caiz değildir. Acizlik ve tembellikle karıştırılmamalıdır. Yani sabırlı Müslüman haksızlığa sessiz kalan Müslüman olarak bilinmemelidir.

    Allah Kur’an’da sabredenleri müjdeliyor ve yegane kurtuluşun onların ereceğini bildiriyor;
    “… sabredenleri müjdele! ”
    (Bakara 155)

    Demek ki Ashab bu yüzden bir araya geldiğinde birbirine sabrı tavsiye ediyor.Demek ki bu yüzden Asr suresini okuyorlar:

    “Asra yemin olsun ki insanlık hüsrandadır. Ancak iman edenler, Salih amel işleyenler ve birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır.”


    Rabbimiz, bu kutlu Asr vakti ve bir kıyamet habercisi olan bu akşam vakti hürmnetine senden diliyoruzki, bizleri hüsranda olan kullarından eyleme inş...Amin....

    saygı ve duamla....


    MEHTAP HÜMEYRAGÜL DALLI

    Cevap Yaz
  • Fikret Zikret Gürsoy
    Fikret Zikret Gürsoy

    BANA ÖYLE BİR SEVGİ VER Kİ sonsuz bir hazine gibi bitmesin,çoğalsın daha da sevdikçe,doldursun sarsın çevremi.Düşmanlarımı da sevebileyim.
    BANA ÖYLE BİR DUYGU VER Kİ ne zaman ve hangi ülkede olursa olsun,insanların dertleriyle üzülebileyim,mutluluklarıyla gülebileyim.
    BANA ÖYLE SAĞLIK VER Kİ düşünebileyim,konuşabileyim
    BANA ÖYLE BİLGİ VER Kİ bildikçe bilmediğimi anlayayaım.
    BANA ÖYLE BİR ERDEM VER Ki ibadet bileyim iyilik etmeyi ve sevinçten buğulanmış gözlerle, teşekkür edenlere:'bir şey yapmadım,anımsamıyorum'diyebileyim.
    BANA ÖYLE BİR GÜÇ VER Kİ herkesten daha çok çalışabileyim.tutsak düşmeyeyim doğanın koşullarına.eşim ve cocuklarımı da mutlu et ki mutluluğu başkalarına da götürebileyim.
    BANA ÖYLE BİR RUH VER Ki canı yanar,tutuşur,amaçsız bırakma dünyada.hep ulaşmak istediğim hedefe doğru koşabileyim.
    BANA ÖYLE BİR YETENEK VER Kİ iyi eş baba,anne,iyi komşu,iyi arkadaş,iyi vatandaş olabileyim.
    BANA ÖYLE BİR SABIR VER Kİ sukünetin büyük kuvvet olduğunu bulayım,durabileyim,sorabileyim,düşünebileyim.
    BANA ÖYLE BİR GÖNÜL VER Ki bir kuruluşun tepe noktasındaki yetkili olsam bile''oradaki işiniz nedir? '' diye soranlara,''memurum''diyebileyim.
    günlük yaşamımda ''ben''yerine,daha çok''sen'' sözcüğünü kullanabileyim.
    mutlu olanlara mutsuzluğumdan,mutsuz olanlara mutluluğumdan söz etmeyeyim.
    BANA ÖYLE BİR İRADE VER Kİ birgün yenilip içimdeki şeytanın kurallarına doğru yönelirsem; bu bir düşünce ise düşüncemi,bu bir adım ise ayağımı,bu bir uzanma ise elimi durdurabileyim.
    BANA ÖYLE BİR ALIŞKANLIK VER Kİ her gece bir an olsun yorganımı başıma çekip kendimi eleştirebileyim.
    BANA ÖYLE BİR UMUT VER Kİ bugüne kadar yapmış olduğum hatalar için karamsarlığa düşmeyeyim.herşeyden aklanmış olarak yaşama yeniden başlamak üzere bağışlanabileceğimi bileyim.
    BANA ÖYLE BİR ANLAYIŞ VERKİ düşünebildiğim,yargılayabildiği m,inandığım,kahrolduğum,varolduğum şu anda bu sözleri söyleyebildiğim için şükredebileyim.
    BÜTÜN BU BAĞLARIM YAŞAMIMLA İLGİLİ OLANLARDIR.ÖLÜMÜMÜN NEREDE NE ZAMAN
    VE NASIL OLACAĞINI BİLEMEM.

    yalnız; BANA ÖYLE BİR TALİH VER Kİ yıllar sonra beni hatırlayanlar ''herkese iyilik eden,tüm insanları seven,o düzeyde de sevilen bir kişiydi'' diye konuşsunlar ve ben de huzur içinde olabileyim... amin



    CEMRE ALYAZMALIM

    Cevap Yaz
  • Gulnare Leman
    Gulnare Leman

    TEBRİKLER KALEMİNİZ YÜREĞİNİZ VAR OLSUNN SEVGİYLE OKUDUM

    Cevap Yaz
  • Abdulrızak Kılıc
    Abdulrızak Kılıc

    Bugün günlerden, sen bilir misin? Cuma
    Gönüllerin huzur bulduğu gündür, Cuma
    Haftanın bittiğini bildiren gündür, Cuma
    Müslümanların hep bayramıdır, Cuma

    Sen günlerin içerisinde, kıymetlisin Cuma
    Senin uğruna neler feda edilmez ki, Cuma
    Kâinatın ilk yaratıldığı gündür, Cuma
    Ah keşke sana, ulaşabilsem Cuma

    Hz. Âdemin, cennetten çıktığı gündür, Cuma
    Hz. Nuh’un, gemisinin oturduğu gündür, Cuma
    Hz. İsmail’in, kurban edileceği gündür, Cuma
    Hz. Hüseyin’in, şehit edildiği gündür, Cuma

    Gününüz hep mübarek olsun, bugün Cuma
    Birbirimize dua edelim, özel gündür Cuma
    Hastalarımız şifa bulsun, senin hürmetine Cuma
    İsimlerden en çok beğendiğim isimdir, Cuma

    eyvallah
    gönülden kutlarım
    saygılar
    vesselam...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (46)

Fikret Gürsoy