Kömür karası gözlere kışın karası vurdu
Acının tozlu rüzgârları esiyor yakın menzillerden
Karanlık çağlar hangi tarihte kayıtlıdır
Hangi kapılara döşendi barikatlar
Ve kimlerin yandı içi dışı arzın altında
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
onlar bu çarkın içinde anafikri dövizlere ve kurlara endeksleyenler.. bu günü algılamadan yarını satın alanlar.. aydınlığın korkusuyla karanlığa sığınıp aynada kendini ak sananlar.. onlar anlamın içinde kaybolmuş sahte dünya tecimenleri.. kirlenen her şeyden payına dünyalık çıkaranlar.. kandan ve zulümden beslenen leş yiyiciler.. onlar çoktan kaybetmişler aslında.. güneşle el sıkabilirler mi hiç....... duyarlı yüreğinize selam olsun.. mükemmel bir şiirdi. kutlarım canan hanım.. saygılar sunuyorum..
Karanlık çağlar hangi tarihte kayıtlıdır
Hangi kapılara döşendi barikatlar
Ve kimlerin yandı içi dışı arzın altında
Kimler söndürecek şimdi çıkan yangını? ........Öncelikle o her tasin altina hic düsünmeden elini sokan,duyarli kisiliginize, o kocaman yüreginize zeval gelmesin diyorum.Canan hanim,Yerin altinda,yada yerin üstünde,bizim ülkemizde yanginlar hic bitmedi.Toplumumuzdaki olaylara bakis sekli degismedigi müddetcede,kanimca böylede devam edecek.Bana dokunmayan yilanda olsa bin yasasin mantigiyla,menfaat cikar ugruna üc maymunlari oynayan o yüzleri maskeli insanlar var oldukca bu cark böyle isleyecek,Soma´da ücyüz insanimizi kaybettik,hepimiz agladik sizladik,üzüldük.Ama o maskeliler;halka sirin gözükme adina yardim vaadleri,yerine getirilmeyen sözler,partizanlik ugruna yüzlerce coluk cocugun ahini almalari,aileleri perisan etmelerini bizler yine unutmustukki,bu seferde bu aci olay meydana geldi,temnnim oki,Insallah bütün bunlar bir yerde son bulur,hayal gibi ama olmasi icin dua etmekten baskada caremiz yok galiba.Canan hanim,degerli siirinizi ve sizi candan kutlarim,selamlar,saygilar.
[Kaldıysa daha doldurulacak çukurlarınız
İster yerin yedi kat altında
İsterse gökyüzünün yedi kat üstü
Yeter ki maden karası sürün alınlarınızın tam ortasına
Bilelim akla karanın farkı ne
Tanıyalım sizi! ]
Neden döndük birdenbire orta çağa? Çıkar değilmiydi amacımız acımasız köleliğin sırtından daha çok kâr... Hakkını aramasını bilmeyen Atatürk gençliğine yazıklar olsun, bin kere yazıklar... Dur durak bilmeden dikilmeliyiz vahşi kapitalizmin önüne, ihtirası dinmeyenleri gömmeliyiz kendi mezarlarına, kendi sinine.... Paylaşım için teşekkürler....++
Kaldıysa daha doldurulacak çukurlarınız
İster yerin yedi kat altında
İsterse gökyüzünün yedi kat üstü
Yeter ki maden karası sürün alınlarınızın tam ortasına
Bilelim akla karanın farkı ne
Tanıyalım sizi!
________ Bir lokma için uğraşanların Ellerindeki kara mı yoksa onları sömürenlerin alınlarındaki kara mı daha kara ? Yürekten Kutluyorum duyarlı yüreğine sağlık adaşım kalemin hiç susmasın .. Sevgilerimle
sözün bittiği yerlerde insan fazla konuşamıyor.
duyarlı yüreğinizi ve kaleminizi tebrik ediyorum sevgili Canan Hanım.
saygımla.
(Ağıtların eli yok ki alsın içeri güneşin ışığın)
şiirlerin de ..yorumlarında..keşke bir şey yapabilsek..
yapabilseler..nutuk dan hamasetten başka bir şeyler..
Biz emekçi, biz madenci, biz ışığın çocuğu
Boğazımıza kadar güneşe battık
Ya siz kimsiniz?
madenciliğin fıtratında var bu tür kazalar diyenler hala utanmadan
oturuyorlar o koltuklarda.yetmişyedi milyon gaflet uykusuna devam ediyor.
hani torba yasa ile bir süre hak vermişlerdi madenciye,
yemek hakkını,servis hakkını almışlar ellerinden.
yeter artık demenin zamanı geçti,kutluyorum duyarlı kaleminizi.
Duygulanarak okuduğum güzel şiirinizi ve o güzel şair yüreğinizi alkışlıyorum sevgili Akpınar..
Yüreğiniz hiç susmasın dileklerimle..
Saygı ve Selamlarımla..
KAN EMEN YARASALAR KIYDILAR SİZE
YERİN ALTI BENZETİLDİ DENİZE
UMUTLAR BAĞLANDI YEZİT DİNSİZE
DİNSİZLER ALLAH A İNANMAZLAR Kİ!
PARA PUL HIRSIYLA NE OCAKLAR SÖNDÜRÜYORLAR DİN KİSVESİ ARKASANDA SAKLANARAK OLAN BUNLAR BAŞKA YOK Kİ DİYECEK ALENİDİR HER ŞEY KAÇ CAN GİTTİ SÖNEN KAÇ OCAK VAR AMA GENE DE SON OLMAYACAK YARASALAR BAŞKA YOL ARAYACAK MUTLAKA YÜREĞİNİZE SAĞLIK CAN DOST
'Ya siz kimsiniz'
İnsanlığı kapitalizmin ayakları altında ezen ve ezdirmeye izin verenler utansın diyorum sevgili şairim.
Bu şiir ile ilgili 50 tane yorum bulunmakta