Kömür karası gözlere kışın karası vurdu
Acının tozlu rüzgârları esiyor yakın menzillerden
Karanlık çağlar hangi tarihte kayıtlıdır
Hangi kapılara döşendi barikatlar
Ve kimlerin yandı içi dışı arzın altında
Kimler söndürecek şimdi çıkan yangını?
…
(Ağıtların eli yok ki alsın içeri güneşin ışığını)
…
El miydik biz
Kaçıncı kuşaktan kalma yabancı
Biz daha dün yüzleri kir pas içinde çocuklar değil miydik?
Gamzelerimizin çukurunda yaralı gülüşlerle
Ne zaman büyüdükte kırıldı gözyaşlarımız
Kaçıncı yüzyıla asılı kaldı aydınlığımız
…
Çekin kirli ellerinizi nefesimizden!
Yıkandık arındık biz bin kez yağmur sularında
Söyleyin şimdi
Kaldıysa daha doldurulacak çukurlarınız
İster yerin yedi kat altında
İsterse gökyüzünün yedi kat üstü
Yeter ki maden karası sürün alınlarınızın tam ortasına
Bilelim akla karanın farkı ne
Tanıyalım sizi!
Biz emekçi, biz madenci, biz ışığın çocuğu
Boğazımıza kadar güneşe battık
Ya siz kimsiniz?
Kayıt Tarihi : 2.11.2014 16:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Acı barikat kurar gözlere.. izin vermez ışığın geçmesine... Şimdi kimlerin iç organları dahi yanıyor.. Alev alev...
'Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin'
'Benim oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı acaba?'
Soma ve Ermenek'teki bu diyaloglar, hafızalarımızdan hiç silinmeyecek, tıpkı acısını hala kor gibi yüreğimizde hissettiğimiz gibi. Şiiriniz vasıtasıyla hepsini rahmetle yad ediyorum...
Duyarlı yüreği ve şiirini kutluyorum, sonsuz saygılarımla...
KUTLUYORUM İÇTENLiKLE CANAN HANIM... SANIRIM BU ŞİİR GÖZÜMDEN KAÇMIŞ OLACAK YOĞUNLUKTA. üzgünüm geç kaldığım için. sevgimle...
TÜM YORUMLAR (50)