Göz yaşı dökenlere
sevgiliden işlenmiş bir mendil
mavi düşlere kanatsız rehber
Ayrılık türküsü çalanlara
notasız melodi
Susamışlara tek çaredir
Suyu soğuk bir pınardır.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
kutlarım.İnşallah bu günlerde geçer.
Tebrikler Vatan Hainlere Güzel Cevap vermissiniz Helal olsun
Tebrikler yürekten gelenleri yürekten kutlarım muhabbetle
gönül pınarından beselen pınarlarımız sevgiyle çağladı sevgiyle çağlayacak
TEBRİKLER BUVATAN SEVGİNE DUYARLI VE GÜZEL YÜREĞE KALEMİNİZ DAİM OLSUN
Barışın dibine barut koyan eller kırılmadığı müddetçe dertli akar ırmaklar, ağıt yankılar dağlar. Kutlarım.
Anlamlı şiir ve şairi kutluyorum.
Cudide bir pınar..
Fısıldar
Kana kana içerken bana
Ayyıldız uğruna şehadet şerbetinden içenleri
Cudide bir pınar uyumaz aldanmaz
Üç kuruşa emperyalistlere uşaklık edenlere inat
Barış için durmaz akar
Yüreğiniz dert görmesin
'Cudi'de bir pınar .....
...................................
Barış için durmaz akar '
Çok güzel bir dilek...
Güzel duyguların, en doğru düşüncelerin coşkulu anlatımı.
Özet olarak:
'CUDİ'DE BİR PINAR...
BARIŞ İÇİN DURMAZ AKAR...
Çarpıcı ve etkileyici ifadeler.
Yüreğine, kalemine sağlık.
Sevgi ve saygı rüzgarları esenliğiniz, sayfalarımızda göz iziniz olsun efendim.
Dostça ve sağlıcakla kalınız.
'GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİi'
Göz yaşı dökenlere
sevgiliden işlenmiş bir mendil
mavi düşlere kanatsız rehber
Ayrılık türküsü çalanlara
notasız melodi
Susamışlara tek çaredir
Suyu soğuk bir pınardır.
Cudinin geçit vermez zirvesinde
Özünde bir simgedir tatlı ve paktır
Çağlayışı farklıdır ferahtır
Kin yoktur içinde mutluluk verir
Barut kokusu kan kokusu
Eriyip yok olur içinde
Cudinin engin zirvesinde
Barış için mutluluk için akar
Cudi de barış ister
Koyun kuzu ister
Kaval çalan çobanlar ister
Silah değil kuş sesi duymak ister
Sevgi fışkıran o pınar
Cudinin derin vadilerinde
Geçit vermez kayalarında
Savaşı değil barışı ister.
Ayrılıklara,
Vatana ihatene
Yer yoktur özünde
Kaç kınalı kuzu hasret yangınlarını
Dindirir içinde
Kancık pusuların atıldığı gecenin bir vaktinde.
Cudide bir pınar
Albayragın çizildiği kayalara çağlayışı ile
Dem tutar..
Cudide bir pınar..
Fısıldar
Kana kana içerken bana
Ayyıldız uğruna şehadet şerbetinden içenleri
Cudide bir pınar uyumaz aldanmaz
Üç kuruşa emperyalistlere uşaklık edenlere inat
Barış için durmaz akar
28.05.1998
Muhammet Yalçın Azizoğlu
Sıcak İklim
Kalk ey kalbim!
Gidelim bu diyardan.
Gidilecek ne bir dost...
Dertleşecek ne sırdaş var.
Aşığın sazından dinlenecek türküler,
Çobanın kavalından...
Bizi anlatacak ezgiler duyacağımız ellere gidelim.
Akan gürül, gürül ırmaklardan...
Koyun kuzu meleşen ovalardan...
En derin koyaklardan,
Yemlik kokan çayırlardan...
Kışı olmayan iklimlerde dinlenelim.
Bir dağ masalı anlatalım birlikte...
Bir hüzün portresi çizelim seninle.
Bizi anlatan ak bir kağıda rengarenk tualler...
Ve yine bizi anlatan mavi beyaz zamana sığmayacak düşler...
Öyle çok olsun ki;
Çizeceğimiz bu hüzünler, düşler...
Zaman bizimle yarışsın.
Galibi biz olalım her anın,
Yüzü kızarsın yenik düşsün
Ve en güzel günlerin habercisi olsun...
Muştularla karşılayalım.
Ozan sazından dinleyelim sevda türkülerini...
Çoban kavalından kulağımız duysun en üzel tınıları...
Dert ortağımız olsun suya koşan yavru ceylanlar...
Çaybaşlarıında beklesin bizi peri peri kızları...
Vazgeçmeyelim çizmekten bu tualleri.
Bak!
Ne de güzel dizdik ardarda...
Yaşayacağımız en güzel günleri.
Hadi tut elimden sımsıkıca bırakma beni.
Bekliyor bizi evrenin yedi renk gökkuşağı rengi.
Perçinleyelim...
Mor dağlarda, yemyeşil ovalarda büyütelim sevdamızı.
Ola ki; bir an kaybedersek yolumuzu,
Kekik kokusundan buluruz mekanımızı.
Nergisler toplarız sarp kayalardan...
Çiğdemler bölüşürüz güneşli gündüzlerden.
Yanımızda bizi terketmeyen ozanımız;
Türküler söyler...
Çoban kavalından koyunlar suya iner.
Geceler ayazında ne üşür...
Ne de karanlığa gizleniriz.
Ayışığı ve yıldızlar olanca heybetiyle...
Üzerimize doğar, gecemizi aydınlatır.
Biz ozan ve çoban güneşli sabahlara...
Kurumayan ırmaklara...
Solmayan çiçeklere...
Dile gelen türkülere...
Kuzulayan koyunlara...
Suya koşan yavru ceylanlara...
Ve dağlrın doruklarına sevdalandık.
Bir türküyü çoğaltıp bir sazın telinde...
Yüzlerce ezgi dinledik.
Ey kalbim!
Anlattım bir tuale çizilen en güzel düşleri.
Yorduysam; çağır ozanı dinlendirsin ezgileri...
Uyutsun, seni çobanın dertli kavalı.
Ben buradayım, beklerim seni bu sıcak iklimdeyim...
Yaramın sağaldığı, gönlümün tazelendiği yerdeyim.
Nazlı AKIN
harıkaydı tebrıkler :) ablacım
Üç kuruşa emperyalistlere uşaklık edenlere inat
Barış için durmaz akar
O pınar gibi yıllarca dostluğa, barışa, kardeşliğe aktık. Ama kana doymayanlar, üç kuruşluk çıkarları uğruna kardeşi kardşe kırdırdılar.Kahrolsun emperyalizm ve onun uşakları.Son bulsun artık kin, nefret düşmanlık...
Bu şiir ile ilgili 65 tane yorum bulunmakta