Demokrasi bizim nemize lâzım (!)
Bize bir müdürle, bir “mühür” yeter
Anayasa lükstür, ey gâfil kuzum (!)
Bir föter, bir değnek, bir “sihir” yeter
Halkçılık, halkları kurban etmek mi?
Farklı düşüneni, topa tutmak mı?
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Değerli Ali Rıza.
Güzel ve bir o kadar da kinayeli bir dokunuştu.
Gönlünüze ilham bereketi diliyor,selam ve kalbi muhabbetlerimi gönderiyorum.
Ahmet Süreyya DURNA
şiiri maksadına merdiven yapanlara karşılık 'gökdelen' yapmayı yeğleyen bir şiir cini ile karşıkarşıya olduğumu anladım
'çocuk annesine sormuş:anne babamla niye evlendin
kadın derin derin iç çekmiş
sen de merak ediyorsun değil mi yavrum?
ya biz niye demokrasi ile evlendik ki?
Aslolan insandır, hepisi yoldur
Var ise torbanda, gel huzur doldur
Kavgadan beslenen, nefsine kuldur
Cihanda ölmeye, bir “kahır” yeter
TEBRİKLER ŞAİRE...............SAYGILAR
Bende size katılıyorum. Bu meydanlarda demokrasi diye bağıranların kimliklerini Vakit gazetesi çok güzel ortaya koymuş. Hiristiyan kökenli, kadrocu, darbeci kişilikler. Halktan tamamen uzak bir kesim. Amaçları demokrasi, barış, kardeşlik, medeniyet falan değil. Tek istedikleri mamaları kesilmesin ve dikdatörlük rüzgarları estirerek kadrolaştıkları makamları koruyup hortumlarına, soygunlarına hukuk cinayetlerine devam etsinler. Oysa aydın halkımız hangi kesim olursa olsun birbiri ile barışık, demokratik vede laik Türkiye Cumhuriyetini daha mutlu yarınlara taşımaya kararlı. Elbetteki bunların hesabı sorulacak. Tebrik ediyorum duyarlı yüreğinizi. Çok güzel bir şiir. Hakikatleri yazmışsınız.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta