Alatepe’den bakınca Karahacılı köyümü,
Çifte davul ve zurnalarla yapılan düğünü,
Seher vakti sığır sürerken gün doğumunu,
Bel harmanından özlemle seyredesim geldi.
Tan yeri ağarırken tırpanla ekin biçmeyi,
Yayıklarla yapılan köpüklü ayran içmeyi,
Dereleri geçerken paçaları sıyırıp geçmeyi,
Yağmurda ıslanıp yorganı başıma çekesim geldi.
Aşağı Şeyh yolundan ağır ağır kağnıların,
Öyle çıngırak sesleriyle gelen koyunların,
Körebe oyunu oynarken dövüşen çocukların,
Bağırıp, çığırışlarını hasretle duyasım geldi.
Çocuklar gibi Müsellim yolunda torneti,
Bağda üzüm köklerinden yapılan bisikleti
İbrahim Serinin telden yaptığı kamyoneti
Kabaktan yapılan arabayı süresim geldi.
Annem beşiği sallarken ninniyle uyumayı,
Ebemin dizinin dibinde, akıllıca durmayı,
Sapanla ağaçtaki kuşları bir atışta vurmayı,
Yuvalardaki kuş yumurtalarını toplayasım geldi.
Köyümde özgürce gezip tozmayı,
Hacı velideki havuza dalıp yüzmeyi,
Yoğurttan yapılan tatlı süzmeyi,
İçli çörek yapıp doyasıya yiyesim geldi.
Selimi oturduğu yerde hayal kurar,
Yoldan gelip geçenden köyünü sorar
Gidemez, beyhude kendini yorar,
Şehre mahkum ettirenlere kızasım geldi.
Kayıt Tarihi : 15.9.2019 21:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!