Umutsuz bir fikirden filizlendin
Tenhalarda tuttuğum yalnızlık nöbetlerinde.
Yüzünün karşılığı yoktu
Bir düşten ibaret bakışlarla çağırdın beni
Yol yorgunu düşlerle geldim sana.
tek kişilik bir hayat aldı
ucuzluk pazarından
yediği ekmek kadar az umutlarıyla
ve düşler kurdu üstüne
büyüttü
yanı başına bir kişilik daha yer açarak
Arsızlaşan sükunetle doyurduğum
Tüme varan şerha düşler,
Eksik bir bütündür yokluğunda.
Yokluğun,
Umuda köle belleğimin efendisi.
Kundaklayıp ona dair ne varsa
yalın bir sahip olamama duygusunun
karmaşık hüsranları ağlaşıyor gözlerinde
uzaktan bakmak gibi acı
ve acı veren her şey gibi
alıştıkça anlamsızlaşan
düşler kaçışıyor zihninde
Bir hatıradır şimdi
Sapkın düşlerin efsunlu cesareti.
Hız sınırını aşan sevişmelerin ardından
Küfür ile döllenmiş günahların kefaretini
öder, cennetten kovulmuş hakir ruhlar
Ve döner en başa aymaz bellekler.
zamanın aktığı nehrin kıyısında
oturmuş yalnızlığını soyunuyordu
gece kurduğu düşler
sabah nasıl yüz değiştiriyorsa
soyunduğu yalnızlığından arta kalan
çıplaklığı da öyle değişiyordu
Bak! yaşanmış zaman parçacıkaları bunlar.
Ağırlığınca ayaklar altında bir anı,
Gökyüzünde uçup giden düş göçü,
Bir de olduğu yerde donakalmış
Bir kaç soruya gebe düşünce yığını...
Zaman fakiri bir ömrü
Tıka basa hüzünlerle doldurup
Bir damla huzur ile mayalamak...
Umut hiç bu kadar yoksul kalmamıştı
Mutluluk bu kadar uzak.
Zamanın hayalet yansımaları
Ve sonra patlayıverdi sessizlik
Kendi gürültüsünde yüreğinin.
Haykırışlar paramparça olurken
Benliğindeki boşlukta
Hüküm sürdü sükutun saltanatı.
Öylesine kalabalıktı ki zihni
SON MELEK
Beş bin yıl oldu
Gözlerim gözlerine değmeyeli
Ay söndü, güneş söndü, yıldızlar söndü
Amansız hastalığında evrenin zaman büküldü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!