Sargılarla avutulduğumuz sevda yataklarında aşk iksiri süreriz dudaklarımıza
Yorgun gövdemize yosunlar sarılır ansız, dökülürüz ah bir şiirce er şafaklarda
Her bekleyiş kendini tüketen mum gibidir ah, yanarak tükeniriz kirli çanaklarda
Seni sevmek nefeslemektir hayatı, isimsiz bir şiir gibi bekliyorsun sen dudağımda
Unutulan yaşanmışlıkların yorgun koylarında anıların küpeştesine yorgun iner şafak, göğsümüzdeki mor gecenin nefesine sokularak. Avuçlarımızdaki kelimeleri serperiz hayat ovalarına, kanayan yüreklerimizi kendi düşlerine bırakarak. Her gidişin ve bir zaman sonra ruhumuza dönüşün ardından sallanan veda mendilleriyle gözlerimizi silerken bir bekleyişin resmi çizilir ufuklara. Yürekteki argın beklentiler kendisini süzerken, şiirler sokulur umutla yürekten inerek satırlara.
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Keyifle okudum güzel bir çalışma engin düşünceleriniz hayat bulmuş .Tebrikler.Bu tarz yazılarda başarılı olduğunuz belli.Yeni denemelerle zenginlik katacağı aşikar.
Er şafakların yıllanmış varsıllığıyla okşanası bir mevsim geçti sayarız avuçlarımızın arasından. Yağmur kimliğini suya düşürmüş sevda gibidir, kandil titreyişleriyle soyunurken önümüzde gece. Her yaşanıl/an aslında kıyım bir sandıkta birikir, göğsümüzdeki yangınlar tüketirken bizi, koruklara dönüşen aşk içimizi inim inim inletir. Her gidişin ve bir zaman sonra ruhumuza dönüşün ardından sallanan veda mendilleriyle gözlerimizi silerken bir bekleyişin resmi çizilir ufuklara. Yürekteki argın beklentiler kendisini süzerken, şiirler sokulur umutla yürekten inerek satırlara. **************************************************************** Nesrin nazım tüzünde betimlenişine, özellikle çağdaş anlayışla şiirseli yakalama biçimizne çoğu okuyucular yabancıdır. Aslında okunan muhteşem bir betimleme ve insanın içiytle, dış dünyasının birlikteliğinden duyduğu derinden algılanan estetik güzelliktir. Bana bu dizeler. Rus yazar ( Nobel Ödüllü) Mıchael Şolohow'un 'Don Kıyısında Hasat ve ' Durgun Akardı Don' kitaplarındaki edebi betimlemeleri anımsatıyor. Sadece bozkır steplarindee bir yazarın yazabilecek ve anlatabilecek saatlerce sürebilen bir çağrışımı varsa.. bu gerçek anlamda bir edebiyat olur.. TAM PUAN + ANTOLOJİM... ve sevgişlerimle başarı dileklerim.
uçsuz bucaksız dolaşarak bir seferimin..
sonu ''görebildiğim en güzel şey olsa gerek'' zamandır o andır
ufacık bir pırıltının kıyısı gönlüme amandır..
kutluyorum
namık cem
Yüreğinize sağlık 10
Giydirilmemiş hiçbir hüzün fiyakalı düşlerin yolculuğuna çıkamaz. Çıplak kanatlarımıza bulut değer umarsız yolculuklarımızda ve göğsümüzde bir acı belirir, isim ararız boyut ötesi yolculuklarımıza, gönlümüz en çok vakit gece yarısını geçince delirir. Yengiler sürdüğümüz gözyaşı mendillerimizin katre boğumlarında bildik bir türküye yankımızı salarız kimi.
Bir masal, bir rüya gibi,yüreğinize sağlık kutlarım.
Tam Selahattin Yetgin eseri....
Sözün bittiği yer....
Kutlarım....
Saygılarımla
üstadım;
derin düşüncelerin ürünü olan duygu yüklü nazik ve zarif yüreğinizin sesi olan bu güzel çalışmanızı beğenerek okudum.. çok çok güzeldi..
kutlarım saygın kaleminizi ve sevgi dolu yüreğinizi..tam puan 10..akçaydan selam ve saygılarımla...ibrahim yılmaz
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta