Sabah yine erkenden uyandım. İlkin ön balkona çıktım Madran Yaylasının üstünde beyaz bulutlar vardı. Yayla günışığıyla yıkanmış...Pırıl pırıl...Derin bi nefes aldım, şükür diyerek...
Eskilerde kalan bir şarkı , *Biz dünyayı çok sevdik ölüm bizden uzak olsun *diyordu, sanki bi yerlerde, ya da ben öyle sandım...♪♫
Ardından bahçeye bakan balkona dolaştım oy hanımelleri açmış beyaz beyaz ...Kırlangıçlar gökyüzünde uçuşuyorlar.. Nasıl da neşeliler...Bi baktım ki ikisi, yenice açtığım panjurlardan balkona dalıverdiler.
Keşke fotoğraflarını çekebilseydim...
Aklıma düştü Sabahattin Ali'nin ;
*Kırlangıçlar arasında pek teklif yoktur. Uzun uzadıya takdim filan edilmeden konuşmaya başladılar * deyişi.. Gülümsedim onlara, sonra da uçup gittiler...
*
Hanımeli açar da teşekküre gidilmez mi, ona *seni seviyorum* denmez mi..
Ohh! nasıl da kokuyor...O anda nedendir bilmem Leman Sam şarkısı düştü yüreğime...
*Anladım ki hiç kimse hiç kimse sen değil / Hiç kimse senin kadar fikrime huzur değil...♪♫ ♪♫
Gökyüzüne kaldırdım başımı minnet duyarcasına...
*Dünya, şiirler bilen bir çocuk gibi * dedim yavaşça
R.M. Rilke'ye anımsayıp...
Sonra dünyanın hastalığı geldi aklıma...
Bu sefer Friedrich Nietzsche , sorunların altını çiziverdi koyuca ;
*Dünya güzel ama bir hastalığı var, insan...!
İyileşecek , iyileşeceğiz dedim ona...Sanki SÖZ dercesine...
Bir iki dal hanımeli kopardım.Onları koklarken bu zor zamanlardan sonra, bambaşka bir dünya, bambaşka bir insanlığın doğmasını diledim. Umuttan umudu kesmeyerek...
Günaydın dünya!
Hümeyra GünKayıt Tarihi : 3.5.2020 16:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
25 Nisan 2020 güncesi.